Epstein Vakası Psikolojik İncelemesi

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya korkunç bir suça ortak olmuş kişilerin ortaya çıkmasıyla çalkalandı. Başlıktan da anlayabileceğiniz üzere bu suç Jeffrey Epstein’in pedofili, tecavüz ve fuhuş zincirine ön ayak olmasını içeren vakaydı. Olaylara geçmeden önce pedofili kavramı ve cinsel istismarın ne demek olduğunu ele almakta fayda var. Hukuki detaylardan arınmış şekliyle çocuğun cinsel istismarı; çocuğun, olgun bir yetişkinin cinsel açıdan doyumunu sağlayacak bir eylem içerisinde yer alması olarak tanımlanmaktadır (Erdoğan, 2010). Çocuk istismarcısı da basitçe bu eylemi gerçekleştiren kişidir. Sanılanın aksine tüm istismarcılar pedofilik özellikler taşımaz. Ancak pedofilik özellikler taşıyan kişilerin düşünce tarzı bakımından daha büyük tehlike oluşturabileceği bilinmektedir (Alay ve Polat, 2012, s.208). Bu sebepten istismarcı ve pedofilik ayrımı kritik hale gelmektedir.

DSM 5; pedofili bozukluğunu en az altı ay boyunca, ergenlik öncesi çocuklarla (genellikle 13 yaşında ve daha küçük olanlarla) cinsel etkinlikte bulunmakla ilgili yineleyen, cinsel yönden uyarıcı yoğun düşlemler, cinsel itkiler ya da davranışlar olarak tanımlamaktadır (DSM 5, 2013/2014). Pedofiliyi diğer cinsel çocuk istismarlarından ayıran nokta, olayın olay anında veya öncesinde yaşanan ani bir duygu değişimi sonucu değil genellikle ergenlik çağından itibaren süregelen tekrarlı düşünceler sonucu gerçekleştirilmesidir. Bu düşüncelere sebep olan çarpık düşünme biçimi sonucunda pedofililer kendi davranışlarını durdurulamayacak bir eylem şeklinde görmekle birlikte, kendilerinin kurban olduklarına inandıkları için suçluluk veya pişmanlık hissetmemektedirler (Alay ve Polat, 2012, s. 208).

Bu vakada bizi en çok şaşırtan şey Epstein’in reşit olmayan kızları pazarladığı bilinen kişiler ve suçlarından haberdar olmasına rağmen kendisiyle arkadaşlıklarını sürdüren kişilerdi. Leonardo Dicaprio, Naomi Champbell, Bill Clinton, Donald Trump ve Prens Andrew… Dava kamunun erişimine açılınca Epstein ile ilişkisi olan bu insanlara inanamadık. Ki olay sadece Epstein ile arkadaşlıklarını sürdürmeleri değildi. Bu isimlerden bazıları kendilerine sunulan fuhuş hizmetinden yararlanmıştı da.

Söz konusu dava akıllara birçok soru getiriyor. İnsanlar nasıl reşit olmayan çocukları cinsel bir haz nesnesi olarak görür? İstismar edenin güçlü konumda olması onu hukuki olarak korur mu? Belki de daha önemlisi çevresindeki insanlar Epstein’in istismar zincirine nasıl göz yumdu?

Epstein Neden Hakettiği Cezayı Bulamadı?

Epstein dolandırıcılık, fuhuş ve cinsel şiddet içeren çeşitli suça karışmasına rağmen çok uzun bir süre boyunca cezasını almaktan kaçıyor. İstismar geçmişi 90’lara dayanan Epstein, 2008’de bir kurbanının dava açması sonucunda yargılanıyor. Bir kurbanın ses çıkarması onlarcasının ses çıkarmasına neden oluyor ancak durum bu kadar basit değil. Epstein, kurbanlarını istismara uğramış ve sosyal desteği az olan zayıf kız çocuklarından oluşturuyor. Kevin Dutton’un kitabında geçirdiği ve bilimsel kanıtlara dayanan bir söz vardır: “Bir psikopat zayıf kurbanı yürüyüşünden tanır”. Biliyoruz ki pedofilikler genellikle çocukların sır saklama yetilerini ölçerek ve onları ödüllendirme yoluyla pekiştirerek ilerlerler. Başarılı olamayacaklarını anladıklarında ise korkutma veya tehdit gibi yollara başvururlar. Bundan dolayı olaylar çoğunlukla ortaya çıkmamaktadır. Epstein de aynı şekilde kurbanlarını seçiyor ve onları şantajla sindiriyor. İstismar edilen kadınların sesinin çıkması ise bu nedenle 2008’e kadar sürüyor. Tüm bu sebeplerden dolayı pedofili vakalarının aydınlatılması zor hale geliyor. Tıpkı Epstein vakasının ortaya çıkarılması gibi.

Tabii ki Epstein’in en büyük önlemi şantaj değil. Kendisi aynı zamanda kimsenin karşısında duramayacağı bir çevreye sahip. Çevresinin bir kısmı aynı zamanda istismara ortak olduğu için suçlarının açığa çıkmasını istemiyor. Bununla birlikte bir kısmı ise sadece arkadaş oldukları veya onun finans alanındaki desteğini kullandıkları için bu kişinin ceza almasını istemiyorlar. Hükümetle yaptığı gizli anlaşmalar sonucunda da hak ettiği cezayı almıyor. Peki sonucunda ne oluyor dersiniz? Şikayette bulunan kadınlar seks işçisi olarak yaftalanıyor. Epstein de avukatları sayesinde çok hafif bir gözetim cezası alarak işten sıyrılıyor. Mağdurların pes etmemesi ve başka eyaletler üzerinde dava açması nedeniyle 2019 yılında Epstein tutuklanıyor.

Suç mu Hastalık mı?

Bir diğer yandan pedofilinin suç mu yoksa hastalık mı olduğu hakkında hala net bir ayrım yapılamıyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri pedofilinin neden kaynaklandığı ile ilgili çalışmaların çelişkili sonuçlar veriyor olmasıdır. Bunun yanı sıra tedavi yöntemi, sonuç alınıp alınamayacağı gibi konular hala belirsizdir. Hatta en temelde bunun tedavi edilmesi gereken bir durum olup olmadığı hakkındaki tartışmalar da araştırmacıları ikiye bölmektedir. Kimi araştırmacılar pedofilinin DSM 5’te yer almaması gerektiğini düşünürken diğer cinsel istismar vakalarına yol açan somut sebeplerin pedofili olaylarında bulunmaması kafa karışıklığı yaratmaktadır.  Epstein vakasında da  Epstein’in arkadaşları bu durumdan haberdar olmalarına rağmen onunla arkadaşlık ve iş ilişkilerini devam ettirmişlerdi. Hatta bizzat bu suça ortak oldular. Bu durum belki diğer pedofiliklerin işin içine girmesiyle ya da suç olduğunu bilmelerine rağmen ceza almayacaklarını düşünen insanlar nedeniyle oldu.

Stereotipler ve Güç

Adalet sistemlerimizin kendi algılarımıza göre şekillendiği bir gerçek. Çeşitli otoriteler karşılarına gelen suç ve suçluları kendi algılarına göre yorumluyor, denebilir. Her ne kadar adil bir sistem için çabalansa da en objektif olduğumuz zamanlarda bile kararlarımıza öznellik karışıyor. Stereotipler tam da bu noktada devreye giriyor. Belli olay, durum ve özelliklere göre yaptığımız şemalara stereotip denir. Bu şekilde çevremizdeki olayları kodlar ve gelecek ile ilgili tahminlerde bulunuruz. Bulutlu havayı görünce yağmur yağacağını tahmin etmek gibi olsa da aslında çok özneldir. Belli görünüşte olan insanların suç işlemeye daha yatkın olup diğerlerinin yatkınlığının az olduğunu tahmin etmek gibi.

Bu durumun belki de en büyük örneği Black Lives Matter hareketinin başlangıcı olan George Floyd’un ölümüdür. Floyd, tehlike arz etmemesine ve silah bulundurmamasına rağmen bir polis tarafından boğularak öldürülmüştü. Çünkü bir siyahi olması tehlike arz ettiğini varsaymak için oldukça yeterli bir kanıttı. Bu davada gördüğümüz gibi beyaz, zengin ve sosyetede yeri olan bir adamın istismarcı olduğunu kabul etmek onun ağına düşen zayıf kadınların seks işçisi olduğunu söylemeye göre çok daha zordu. Peki siyahi ve zengin olmayan bir Amerikalı bu suçlara karışsa ne olurdu? Kendimizi bu soruyu sormaktan alamıyoruz.

Güç ise bir kişinin başkalarını istediği şekilde davranmak üzere etkilemesidir. Gücün kaynağı değişebilir ancak karşıdaki üzerinde oluşturduğu etkiler benzerdir. Epstein, gerek kendi serveti gerekse çevresinin popüleritesi sayesinde güce sahip bir insandı. Kendisine karşı mahkemedeki kararı gerek arkadaşlarının bağlantıları gerekse elindeki para yardımıyla değiştirebiliyordu. Bu nedenle Epstein’in suçlarının karşılığının bulunamamasını elindeki güce, networklerine ve toplumdaki statüsüne bağlıyoruz.

 

Bu yazıyı beğendiyseniz Grooming (Siber Uşaklaştırma) Nedir? başlıklı içeriğimizi de inceleyebilirsiniz!

 

Kaynaklar

Alay. C. ve Polat, O. (2012). Pedofili nedir, ne değildir?. Y. Işıl Ülman (Ed.), Değişen dünyada biyoetik içinde (s. 208-216). Türkiye Biyoetik Derneği Yayını. https://biyoetik.org.tr/wp-content/uploads/2019/09/degisenDunyadaBiyoetik.pdf

Amerikan Psikiyatri Birliği. (2013). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal elkitabı beşinci baskı (DSM-5). (E. Köroğlu, Çev.). Hekimler Yayın Birliği Yayıncılık.

Erdoğan, A. (2010). Pedofili: Klinik özellikleri, nedenleri ve tedavisi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar2(2), 132-160. https://dergipark.org.tr/en/pub/pgy/issue/11162/133440

 

Editör: Rana Çevik

Leave a Reply