Antidepresan Kullanımı
Günümüz Türkiye’sinde, son yıllarda birçok farklı hastalık nedeniyle hastanelere başvuran kişi sayısı artarken, buna bağlı olarak ilaç kullanımı ve satışı da artmış durumdadır. Bu vakaların dağılımına baktığımızda, poliklinikler arasında en çok artışın psikiyatri alanında olduğu tahmin edilmektedir. Dolaylı olarak da, bu hastalıkların tedavisi için kullanılan içinde antidepresanların da olduğu psikotrop ilaçların kullanımının yükseldiği görülmektedir. 2020’ye kadar geçen 11 yılda antidepresan kullanım miktarının yaklaşık yüzde yetmiş arttığı görülmektedir. 2017’de kırk sekiz milyon kutu antidepresan satılırken, 2020’de bu sayı yaklaşık elli beş milyona, 2021’de ise yaklaşık altmış milyona çıktığı tahmin edilmektedir (Sağlık Bakanlığı, 2020). Avrupa’da ise bu oran, son 20 yıla kıyasla (2000-2020) yaklaşık yüzde yüz elli olarak artmış durumdadır (OECD, 2022). Ek olarak, antidepresanların tedavi sürecindeki tam remisyon yani semptomların tümüyle ortadan kaybolma oranı yüzde otuz ila yüzde kırk arasında değişmektedir (Dilbaz ve ark., 2011).
** Yaklaşık 3 hafta önce yakın olduğum bir eczacı akrabamla aramda geçen sohbetin ufak bir özetini paylaşmak istiyorum sizinle.
-Ona, işler nasıl diye sorduğumda aldığım cevap çok yoğun olduğu şeklindeydi. Kendi bölümümle de alakalı olduğu için merak edip antidepresan satış oranlarını sorduğumda verdiği cevap beni şaşırtmıştı. Psikotrop ilaçların bulunduğu rafın uzaklığının hem kasadan hem de müşterilerden uzak olduğunu, şu an ise ağrı kesiciler kadar çok satıldığı için ağrı kesicilerin bulunduğu rafın yanına koyduklarını söyledi.-
Antidepresan kullanımı neden bu denli arttı?
Başlıca nedenlerinden bir tanesi, gelişen teknolojiyle beraber her sorunun çözümüne anında ulaşabildiğimiz için psikolojik sorunlarımız için psikoterapiyi tercih etmekten ziyade ilaç yoluyla anında kurtulmak istememizdir. Çünkü beynimiz artık kolaylığa alışmış durumda. Düşünmeye, muhakeme yapmaya, kısacası bizi insan yapan bütün özelliklerimizin merkezi konumunda olan prefrontal korteksimiz işlevini yavaş yavaş yitirmeye başlamakta. Sonuç ne olursa olsun, her zaman en kestirme ve en optimal düzeydeki yolların kapısını çalıyor. Bu nedenle, ‘Kullan ya da Kaybet’ felsefesindeki kaybet kısmı da yavaş yavaş hayatın içine intikal etmiş oluyor.
Bir başka nedeni ise son yıllarda yaşanan covid, deprem, yangın, savaş, kaza vb. gibi travma yaratan, oldukça büyük olayların oluşturduğu stres, üzüntü, depresyon halleridir. Bu tür olayların içinde yaralanan, yakınını kaybeden, senelerce hastalıklarla boğuşan, maddi olarak büyük kayıplara uğrayan, kısacası olayları birincil tekil düzleminde yaşayan insanlar için antidepresanlar tam anlamıyla bir kür niteliği taşımaktadır. Ayrıca her travmatik olaydan sonra bireylerin, psikiyatrik olarak rahatsızlanma yatkınlığının farklılığı veya yaşanan olayı yargılama biçimlerinin değişken bir yapıya sahip olması nedeniyle, olayı yaşayan her insan antidepresan kullanabilir şeklinde bir durumu söz konusu değildir.
Diğer maddelere kıyasla olumlu bir nedene bakacak olursak, hem dünyanın hem de ülkemizin ruh sağlığına atfettiği bakış açısıının değişmesi şeklindedir. Eski dönemlerde ruh sağlığı alanında tedavi gören insanlara ‘deli’ şeklinde damgalama yapılırken, şu an ise toplum bilinçlenmiş bir vaziyettedir. Kamuoyu, ruh sağlığının önemini nihayet anlamaya başlamış durumdadır. Bu nedenle de antidepresan kullanımı günden güne artmaktadır. Fakat ters açıdan bakacak olrusak, az doktor-fazla hasta durumu söz konusu olduğu için ilaç yazılımının da iş yükünü hafifletmesinden dolayı, doktorlar tarafından tercih edilmesi bu kullanım artışını açıklayabilmektedir.
Yaşa göre ayrım yapıldığında, antidepresan kullanımının başını çeken gençler, yaşadığı gelecek kaygısı ve maddi geçimsizlikten dolayı mutsuz olduklarını dile getirmektedir. Kaygıyı ve depresyonu en çok tetikleyen faktörlerden biri olan belirsizlik, en çok gençleri etkilemiş durumdadır. Geleceğe karşı ümitsiz ve kaygılı olan bu gençlerin de ilk başvuracağı kaynaklar arasında antidepresanlar gelmekte.
Antidepresan kullanımının mutluluk hissiyle negatif bir korelasyonu olduğunu biliyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından gerçekleştirilen ve 146 ülkeyi kapsayan Dünya Mutluluk araştırma sonuçlarının raporuna göre Türkiye 112. sırada yer almaktadır. Ayrıca, farklı ölçeklerle yapılan araştırmalarla Türkiye, en karamsar birinci ülke konumundadır (Birleşmiş Milletler, 2022).
Ayrıca, SSRI tipi antidepresanların yan etkilerinin yüklü ve etkili miktarda olmasına rağmen kullanım oranlarının artışı ortadadır. Bu yan etkilerin her insanda aynı şekilde etki etmesini beklememekteyiz. Çünkü hastalığın şiddeti, özellikleri; hastanın kilosu, yaşı, cinsiyeti, gebelik durumuna göre ilaç-vücut etkileşimi de farklılık göstermektedir. Yapılan bir araştırmayla en çok görülen yan etkiler sırasıyla şu şekilde oluşmuştur: Sersemlik/gündüz uykuya eğilim, ağız kuruluğu, uykuda artış, iştah artması ve halsizlik veya yorgunluk (Sancar ve ark., 2017).
Başlıca SSRI Antidepresanları ve etkin maddelerini sıralayacak olursak şöyle bir tablo bizi karşılayacaktır:
- Sitalopram (Cipram, Citol, Citoles, Citrex, …)
- Essitalopram (Cipralex, Citoles, ….)
- Fluoksetin (Prozac, Fulsac, Depreks, Depset,…)
- Fluvoksamin (Faverin)
- Sertralin (Selectra, Lustral, Serdep, Seralin,…)
- Paroksetin (Seroxat, Xetanor, Paxil, Paxera,….)
Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…
Kaynaklar
Dilbaz, N., Enez Darçin, A. ve Yalçın Çavuş, S. (2011). Depresyon tedavisinde karşılanmamış ihtiyaçlar: Eştanılı anksiyete ve yaklaşım. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni-Bulletin of Clinical Psychopharmacology, 21, 10-19, https://doi.org/10.1080/10177833.2011.11790744
OECD, The Organization for Economic Co-operation and Development (4 Haziran, 2022). Pharmaceutical Market https://stats.oecd.org/Index.aspx?DataSetCode=HEALTH_PHMC adresinden 14 Nisan 2023 tarihinde alınmıştır.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü (2022). Sağlık İstatistikleri Yıllığı. https://sbsgm.saglik.gov.tr/Eklenti/43399/0/siy2020-tur-26052022pdf.pdf adresinden 14 Nisan 2023 tarihinde alınmıştır.
Sancar, M., Düzgün, E., Okuyan, B., Deniz, S., Çalışkan, M., Coşkun, K. ve İzzettin, F. (2017). Antidepresan kullanan majör depresyon hastalarında yan etkilerin ve hasta uyuncunun değerlendirilmesi. Marmara Pharmaceutical Journal, 21(1), 177 – 182. https://doi.org/10.12991/marupj.259895
United Nations (2022). World Happiness Report. https://happiness-report.s3.amazonaws.com/2022/WHR+22.pdf adresinden 14 Nisan 2023 tarihinde alınmıştır.
Öne Çıkan Görsel: Medikal Akademi
Görsel 1: Yeni İzmir Haber
Görsel 2: Evangelical Drugs
Editör: Gülbin Daldal