Işıkların Altındaki Gerçek: Pavyonlar
Gece Hayatı, Kentleşme ve Pavyonlar
Sanayinin gelişmesiyle beraber köyden kente göç ve kentleşme hızı giderek artmaya başlamıştır. Bu artışın ve kapitalizmin etkisiyle çeşitli mekanlar ortaya çıkmıştır. İçerisinde gece hayatının yaşanabileceği eğlence mekanları da böylece kendine yer bulmuştur. Şehir hayatının temposu içerisinde yaratılan boş zamanı değerlendirmek, eğlenmek amacıyla pek çok insan bu mekanlara rağbet göstermiştir (Sağlık ve Çetin, 2021). Renkli ışıkları ile pek çok müşteriyi kendine çeken bu mekanların çalışma koşulları oldukça ağırdır. Çalışanlar; şiddete maruz kalma, düzensiz ödemeler ve yoğun çalışma saatleri gibi problemlerle karşılaşmaktadır. Ayrıca insanlarla zorunlu etkileşim kurma ve isteği dışında çalıştırılma gibi pek çok durumla mücadele etmektedir (Kutluk ve Yiğit, 2018). Gece hayatının yaşandığı mekanlardan biri olan pavyonlar, insan ilişkilerini ve eğlenceyi metalaştırmaya başlamıştır (Erdoğan, 2018).
1950’li yıllara kadar elit kesim tarafından rağbet görülen pavyonlar, bu tarihlerden sonra bu özelliğini yitirmiştir. Bunun yerine yasa dışı işlerin döndüğü, maddi ve cinsel sömürünün belirgin olduğu, kaba erkeklik tiplerinin rağbet ettiği, etkileşimlerin sert olduğu bir erkek dünyası haline gelmiştir (Goffman, 2014; akt., Sağlık ve Çetin, 2021 ).
Pavyonlar ve Müdavimleri
Özaslan’ın (2015) bulgularına göre, gece hayatında kendini var eden erkekler üç gruba ayrılmıştır. Bunlardan ilki, erkekliğini icra etmek için maddi harcamaya açık olan paralı tiptir. İkinci tip, kendi hayatını veya başkalarının hayatını kendi hayatını gerçekleştirmek amacıyla feda edebilecek belalı tiptir. Son olarak, kadınları bedensel ve maddi olarak tüketen ancak gece hayatına bağlı olmayan yakışıklı tiptir.
Pavyona sıklıkla giden müşteriler maddi açıdan genellikle iyi durumda olsalar da iflasa varıncaya kadar harcamalar yapabilmektedir. Özellikle evli olan müdavimlerin pavyona gelmeleri kendi ailelerinde aile içi problemler yaratabilmektedir. Bu kişilerin konsomatrislerle sohbet etmek, seks yapabilme düşüncesi, evden sıkılma, aile içi problemler, pavyona bağımlılık, duygu tatmini ve erkeklik inşası gibi nedenlerden dolayı pavyona geldikleri saptanmıştır (Sağlık ve Çetin, 2021).
Konsomatrisler: Çalışma Şartları, Nedenleri ve Riskleri
Konsomatris kelimesi Latince’de tüketmek, harcamak anlamına gelen ‘consumere’ kelimesinden türemiştir. Gazino, bar, gece kulübü vb. yerlerde müşteriyle birlikte yiyip içen ve bu yolla çalıştığı yere kazanç sağlayan kadın anlamına gelmektedir (TDK, 2002). Dünya’da ve Türkiye’de konsomatris olarak çalışan pek çok kadın, borçlarından dolayı bu işi yaptıklarını belirtmektedir. Akşamüstü başlayan mesailerinin bitişi tamamen mekanın doluluk oranına ve onları isteyen/istemeyen müşterilerin varlığına bağlıdır (Yalçın ve Erkoç, 2019).
Fizyolojik ve psikolojik problemlerle karşı karşıya kalma olasılıkları çok yüksektir. Yoğun kaygı, uyku ve konsantrasyon problemleri, tedirginlik, tükenmişlik ve duygusuzlaşmış hissi gibi durumlarla mücadele etmektedirler. Ayrıca, işleri gereği müşterileri dinleme durumlarından ötürü ikincil travmaya maruz kalmaktadırlar (Şener ve Özkur, 2022). İçki içmek zorunda olmasalar bile müşteri baskısı ve yaptıkları işe böyle katlanabilmeleri nedeniyle fazla alkol tüketebilmektedirler. Ayrıca pavyona giren uyuşturucu satıcıları tarafından maddeye alıştırılma gibi durumlar söz konusudur. Bu durum fizyolojik sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. Öte yandan müşteriler tarafından cinsel ilişkiye zorlanlanmaktadırlar. Bu yüzden her ne kadar konsomatris olarak çalışan kadınlar müşteriyle seks yapmak zorunda olmasalar da fuhuş ile sonuçlanabilen durumlar oluşabilmektedir. Bir diğer önemli husus ise artan intihar vakalarıdır (Kaban, 2023).
Gece çalışmaları ve giyim tarzları nedeniyle toplum tarafından damgalanmaya ve sosyal dışlanmaya maruz kalmaktadırlar (Durmaz, 2015). Oysa bu durum yukarıda bahsedilen durumları daha çok tetikleyebilmektedir.
Neden Kadınlar?
Erkek egemen toplumlarda, erkeklerin ve erkeklik algısının kadınlar üzerindeki sistemli, kurumsallaşmış bir tasarruf hakkına sahip olmaları toplum içerisinde kurumsallaşmış otoritenin belirginleşmesiyle doğru orantılı hareket eder (Aktaş, 2013). Bugün ülkemiz de dahil pek çok ülkede ataerkil toplum düzeninin izlerine rastlanmaktadır. Durum böyle olunca erkeklik algısı üzerinden kadının rol ve sorumlulukları belirlenmektedir.
Okullaşma ve istihdama katılımda erkeklere oranla kadınların daha az yer almasını ataerkil otoritenin kadınların hayatlarının kontrolündeki en belirgin sonuçlar olarak örnek gösterebiliriz. ‘‘İstatistiklerle Kadın, 2022’’ başlıklı TÜİK istatiklerine göre kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları fakat kadınların istihdam oranının erkeklerin yarısından daha az olduğu görülmüştür. Hanedeki bakım, temizlik gibi işlerden sorumlu olanları erkeklere kıyasla büyük oranda kadınlar oluşturmaktadır.
Kadınların hane içerisinde fazla sorumluluğuna yönelik algıya bağlı olarak kadınların tercih ettiği istihdam alanları etkilenmektedir. ”Ağır işte çalışmasın”, ”İşten çıkar çıkmaz evine gelip ailesine baksın” gibi düşüncelerle pek çok kadın hayalindeki mesleği gerçekleştirememektedir. Kadınların istihdama katılımının engellenmesinin yanı sıra bazı mesleklerde çalışmaya zorlanmasıyla da karşılaşmaktayız. Birçok erkek için gece hayatının vazgeçilmez bir parçası olan pavyonlarda, zorla çalıştırılan kadın işçiler mevcuttur. Bu kadın işçiler farklı yaş grupları ve eğitim düzeylerine sahiptirler.
Konsomatrisler, müdavimlerin içki siparişi vermesini sağlayabilmek için kıyafet, makyaj, davranışlar gibi belli kurallarla karşılaşmaktadırlar. Bu durum kadın bedeninin cinsel bir araç haline getirildiği yönündeki düşünceleri arttırmaktadır. Dolayısıyla, bu sektörden kurtulmak isteyen kadınların önüne artan baskı unsuru ket vurmaktadır.
Neler Yapılabilir?
Konsomatrislerin çalıştığı işletmelerin denetlenerek rızası dışında çalıştırılan kadınların özgürlüklerinin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, sigortasız çalıştırılan kadınların sigortalarının yapılmasına yönelik hak savunucu politikaların geliştirilmesi önem arz etmektedir. Çünkü pek çoğu sigortasız ya da baskı sonucunda çalışmaktadırlar.
Kimliğinden dolayı konsomatris olarak çalışmak zorunda olan trans kadınların haklarını savunan toplumsal cinsiyet eşitliğine dair politikalar geliştirilmelidir.
Kadınların okullaşmasına yönelik çalışmalar arttırılmalıdır. Eğitim düzeyi düşük kadınların konsomatrislik mesleğine daha çok yöneldiği görülmektedir. Farklı eğitim düzeyine sahip kadınların da konsomatris olarak çalıştığından bahsetmiştik. Bu yüzden uygulanacak eğitimlerin sadece eğitim düzeylerinin yükselmesine değil; kişisel gelişimlerine, kendilerine, iş arkadaşlarına ve yaşamlarına karşı yeni bakış açıları kazandırabilecek nitelikte olması daha işlevsel olabilir.
Bununla birlikte, yapılan araştırmalara göre eğlence sektöründe çalışan kadınlar tükenmişlik ve düşük benlik saygısı hissedebilmektir. Bu yüzden eğlence mekanlarında çalışan kadınlara benlik saygısı düzeylerini geliştirici kurs, seminer ve eğitimlerinin verilmesi ile kadınların benlik saygıları yükseltilebilir (Kandemir, 2019).
Alana dair araştırmalar artmalıdır çünkü literatürdeki çalışmalar oldukça azdır. Bu çabaların sivil toplum örgütleri tarafından desteklenmesi ve toplumsal bilinci yükseltici öğretici faaliyetlerin yürütülmesi önemlidir.
Literatür konuyu ele alırken genellikle fuhuş ve seks işçiliğine değinmektedir. En kısa sürede bu kavramları ele alacağımız yazımız için Altı Üstü Psikoloji’yi takip etmeyi unutmayın.
Diğer içeriklerimize bakmak için buraya tıklayınız.
Kaynaklar
Aktaş, G. (2013). Feminist söylemler bağlamında kadın kimliği: Erkek egemen bir toplumda kadın olmak. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 30(1).
Erdoğan, D. (2018). Ankara pavyon kültüründe erkekliklerin inşası. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Kaban, T. (2023). Lives hidden under the lights: Unraveling konsomatris work in Ankara pavyons from a feminist perspective. (Doktora tezi). Bilkent Üniversitesi.
Kandemir, E. (2019). Eğlence mekanlarında çalışan kadınların iş doyumları, tükenmişlik düzeyleri, benlik saygıları ve yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi (Yüksek Lisans tezi). Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Kutluk, F. ve Yiğit, Z. (2018). Yeni Angara Müziğinde kadın ve “gizli senaryoları”. Etnomüzikoloji Dergisi, 1(1), 9-24.
Özarslan, O. (2018). Hovarda alemi: Taşrada eğlence ve erkeklik. İletişim Yayınları.
Sağlık, C. ve Çetin, E. (2021). Pavyon kültürünün aile içi sorunlara etkisi. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 38(2), 612-630.
Şener, Ö., ve Özkur, S. G. (2022). Eğlence mekanlarında çalışan konsomatrislerin maruz kaldıkları ikincil travma ve baş etme yöntemleri arasındaki ilişkinin incelenmesi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 21(43), 291-306.
Yalçın, H., ve Erkoç, E. (2019). Eğlence sektöründe çalışan kadınların çalışma koşullarının incelenmesi ve ebeveyn tutumlarının çeşitli değişkenlerle ilişkisi. Karatay Sosyal Araştırmalar Dergisi, (3), 187-207.
Görseller:
Öne Çıkan Görsel: Pinterest
1.Görsel: Pinterest
2.Görsel: Pinterest
3.Görsel: Pinterest
Yazarlar: Menar Eraşkın ve İdil Kalay
Editör: Rana Çevik