Psikodrama
Psikodrama Nedir?
Psikodrama, 1920 yılında Jacob Levy Moreno tarafından geliştirilen, tiyatro tekniklerinden faydalanılarak ruh sağlığı üzerinde ilerlemenin sağlandığı bir psikoterapi metodudur.
Kelime kökenine bakıldığında, yunanca “psyche” ve “drama” yani ruh ve eylem kelimelerinden meydana gelmektedir. Drama, tiyatro tekniklerinin kullanılarak bir olay, anı, kavram, konu, düşüncenin canlandırılmasıdır. Psikodrama tekniği de dramanın, eğitici drama ya da yaratıcı drama gibi bir türüdür. Psyche (ruh) ile “logia” (araştırma) terimlerinin birleşmesi ile de içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen psikoloji veya ruh bilimi kavramı ortaya çıkmaktadır.
Antik Yunandan Günümüze Tiyatro
Tiyatro ve psikoloji disiplinleri arasındaki ortak paydaları anlayabilmek adına iki disiplin ayrı ayrı değerlendirmeye alındığında, tiyatronun ortaya çıktığı ilk zamanlara gidilerek mitolojideki şarap tanrısı Dionysus kültü ile karşılaşılmaktadır. Dionysus, ölüp yeniden doğması bakımından haz ve acı ile tepki ve direnç kavramları arasında gidip gelmiştir. Bundan dolayı manik depresif duygu durumunu da temsil etmektedir. Buna ek olarak, şarap tanrısı olması sebebi ile de adına bağ bozumu şenlikleri düzenlenmektedir. Tiyatronun temelleri de, bu bağ bozumu şenliklerinde atılmıştır. Dönem olarak modern tiyatro gelişmemiş, gerçekçi akım ortaya atılmamış dolayısıyla dekor ve kostüm bulunmayan yalnızca anlatıcı görevi gören “koro” kavramı ile şenliklerde gösterilen bu oyunlarda oyunculuk anlayışı da daha farklıdır. Oyuncular yalnızca başrol ve önemli kişilerden oluşmaktadır. Sergilenen oyunlarda duygular söz ile değil, oyuncuların oyun boyunca ellerinde taşıyarak yer zaman yüzlerine götürdükleri maskeler ile seyirciye aktarılmaktadır. Bugün de tiyatronun simgesi haline gelen gülen ağlayan maskeler bu uygulamanın bir uzantısıdır.
Günümüz tiyatrosu, tiyatro yönetmeni Konstantin Stanislavski’nin gerçekçi akıma yön vermesi ile geliştiriği “sihiri eğer” kuramı etrafınca oluşmuştur. Söz konusu kuram özelinde karakter yaratımı oyuncuların maskeler yerine, kendilerini canlandırdıkları karakterlerin yerine koyarak; empati çevresince duyguların seyirciye aktarımı ile sağlanmaktadır. Dolayısıyla empati, iki disiplin içinde önemli bir konumdadır. Tiyatroyu seyreden, dinleyen (radio tiyatrosu), oynayan; kadın-erkek, genç-yaşlı herkes için “anlam”, sahnede görülen karakterin ruhsal açıdan özelleştirilerek kendilerine indirgemeleri ile anlaşılmaktadır. Bu noktada karakter yaratmak, kişinin hem kendini hem karakteri kaybetmeden rolü kendine indirgeyerek asıl benliğini bastırarak “ben” imgesinden uzaklaşması ile mümkündür. Aksi durumda kişinin “ben” imgesinden uzaklaşamadığı, komplekslerini bırakamayarak kendisi ile zıtlaştığı ve öz ile söz konusu rol birer maske olmaktan çıkıp ulaşılması gereken ideal haline geldiğinde blokaj ortaya çıkmaktadır.
Psikodramada da yine söz konusu rollerin maske olarak alınması gerekir. Roller sosyal hayata da yansıdığı için sosyal roller noktasında da beceri kazanma yeridir. Geçmiş ve gelecek, şimdi ile anlamlı bir ilişki içerisindedir. Bir bütündür. Metod olarak, tiyatro tekniklerinin ruh sağlığı hizmeti ile birleşerek doğaçlama ve yaratıcılık üzerinden yürütülmektedir. Amaç olarak problem ve meseleleri incelemede rehberlik etmeyi: Durum olay ve kişileri farklı perspektiflerden deneyimleyebilmeyi hedefler. Duygusal problem çözümünü içeren protagonist -psikodrama oyunlarında psikoterapist, hasta ve danışan terimleri yerine protagonist, oyun kahramanı, yardımcı egolar ve grup üyeleri terimleri kullanılır- merkezli bir oyun biçimidir. Duygusal problemler burada gözden geçirilmektedir. Yas süreci ile baş edilebilmesi, sosyal ilişkilerin ve sağlıksız bağlanma stillerinin üzerinden gelinebilmesi, çözümlenemeyen içsel meselelerin çözümlenebilmesinin yanı sıra kişisel gelişimin sağlanması; öz farkındalık kazanımı, kişinin kendini daha iyi anlayabilmesi, grup bilincini kavrayabilmesi, spontanlık kazanımı gözden geçirilen duygusal problemlerden bazılarıdır.
Spontanite
Spontanlık bu noktada anda olabilmenin özünü oluşturmaktadır. Moreno’ya göre an’da durabilen bireylerin psikolojik sağlığı diğerlerine göre daha iyi durumdadır ve dahası sağlıklı olabilmenin bir koşuludur. Anne-çocuk ilişkisi üzerinden çocuğun kendisine ceza verilmediği durumlarda spontan olabilme cesareti göstererek yaratıcı olabildiği ve böylelikle gelişimini sağlıklı olarak devam ettirebildiği gözlemlenmektedir. Spontan olma cesareti gösteremeyen kişiler, sosyal ilişkilerinde de kendilerini yaratamamış kişilerdir. Mutsuzluklarının temel sebeplerinden biri de budur. Anı yaşamak, belirsizlikle de eş anlama geldiğinden, toplumlar kalıcı olanın peşine düşerek belirsiz, hazırlıksız olandan uzaklaşmaya çalışabilmektedir. Bu da çağımızın hastalığı konforizmin yani aykırılıktan uzak, uyumlu, kalıp içerisinde kısıtla olmanın doğal sonucudur. Duyguların gösterilmediği vakit güçlü, uyumlu kabul edilme hali de budur. Çocuk ağlamamalıdır, ağlarsa kötü kabul edilmektedir. Anın yaşanamaması ile bireyler yaratıcılıktan uzak, risk almayan, yeni sözler söylemeyen, var olanı tekrarlayan yahut kopyalayan, sürünün bir parçası olarak var olmaktadırlar. Yaratıcılığın gösterilebilmesinin aracı spontanite kavramı da psikodrama ile konforizmden çıkılarak kazanılabilmektedir.
Psikodrama oyunları hem klinik ortamlardaki hastaların ruh sağlığı tedavi süreçlerinde hem de psiko-sosyal organizasyonlarda; okul, dernek, üniversite, psikiyatri ve psikoterapi merkezlerinde çeşitli gruplar (sosyodrama) ile -bireysel yani monodrama şeklinde de olabilir- sahnelenebilmektedir. Konu olarak, günlük yaşantı, ilişki, rüya, korku, geçmiş, gelecek gibi çeşitli temalar ele alınabilmektedir.
Oyunlar ve Teknikler
Oyunlar; ısınma, oyun ve paylaşım olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır. Vaka örnekleri için evlilik çatışmaları, aile çatışması, travma gösterilebilir. Örneğin evlilik çatışması için kişinin ailesi ile geçirdiği bir akşamı, belki yenilen bir yemeğin ya da sabah yapılan bir kahvaltının canlandırılması yapılabilmektedir. Bu sırada, zaman zaman oyun durdurularak kişiye rol özelinde ne hissettiği sorulabilmektedir. Rol değişme tekniği de kullanıldığından kişi eşi rolündeyken veya çocuğu rolündeyken de o rol özelinde o an neler hissettiğini paylaşabilmektedir. Burada karşılıklı bir faydadan söz etmek mümkündür. Buna ek değiştirilen şey yalnızca bir rol değil aynı zamanda bir duygu gibi soyut bir kavram da olabilmektedir. Ayna tekniği, yaşanan olayı uzaktan izleyen kişi olarak gözlemleyebilmek de yine ayrıca kullanılmakta olan bir tekniktir.
Çalışmalarda, yönetmen gruba fayda sağlayabilecek nesne, oyuncak, taş gibi objeler getirebilmektedir. Bu objeler ve sergilenen oyun ile duyguların dışavurumu sağlanmaktadır. Seans sonrası grup üyeleri oyun özelinde birbirlerine geri bildirimde bulunmaktadırlar. Ayrıca oyun öncesi, etik ilkelerine uygun olacak şekilde gizlilik ilkeleri de açıklanmaktadır. Diğer psikoterapi metotları gibi sözler üzerinden ilerleme zorunluluğu da taşımadığından dolayı travma geçirmiş kişi ya da çocuklar ve mülteciler ile de yürütülebilmektedir.
Sonuç
Özetle, J.L Moreno tarafından yaratılan psikodrama, tiyatro ve psikoloji disiplinlerinin paydası konumundadır ve sağladığı avantajlar ile sunduğu geniş yelpaze bakımından herkes için farklı başlıklar altında fayda sağlayabilecek nitelikte bir yöntemdir.
27 Mart Dünya Tiyatro Gününüz kutlu olsun!
Kaynaklar
Açar, Ö. G. D., ve Demiralp, Ö. G. C. (2022). Psikodrama-Sosyodrama. Çocuğu Tanıma Teknikleri (0-18 Yaş Gelişimsel Yaklaşım), Efe Akademi Yayınları.
Altınay, D. Psikodramada Yaratıcılık, Spontanite ve Ruh Sağlığı. I.P.I https://www.istpsikodrama.com.tr/sayfa/makaleler/psikodramada-yaraticilik-spontanite-ve-ruh-sagligi adresinden 20 Mart 2024 tarihinde alınmıştır.
Altınay, D. (2009).Psikodrama – grup psikoterapisi el kitabı [Handbook of psychodrama group psychotherapy], Epsilon.
Alver, T. (2021). Tiyatronun Başlangıcı. Betik “Başlangıç”, 11.
Aydın, T. Psikodrama nedir? Psikodrama oyun örnekleri. Tuba Aydın. https://tuba-aydin.com/psikodrama-nedir/ adresinden 20 Mart 2024 tarihinde alınmıştır.
Moreno, J. L. (1953). Who shall survive? Foundations of sociometry, group psychotherapy and socio-drama (2nd ed.). Beacon House.
Karp, M., ve Watson, M. (2013). Morenodan bu yana psikodrama (N. U. Muhtar, Çev.), Nobel Yayıncılık.
Von Ameln, F., ve Becker-Ebel, J. (2020). Fundamentals of Psychodrama. Springer Singapore. https://doi.org/10.1007/978-981-15-4427-9
Wikipedia (2023), Antik Yunan Tiyatosu, Wikipedia. https://tr.wikipedia.org/wiki/Antik_Yunan_tiyatrosu adresinden 20 Mart 2024 tarihinde alınmıştır.
Psikodrama hakkındaki bir diğer yazıya buradan ulaşabilirsiniz!
Öne Çıkan Görsel:
Görsel 1: www.istock.com
Görsel 2: www.istock.com
Görsel 3: www.istock.com
Görsel 4: www.istock.com
Editör: Gülbin Daldal