Bu Soğukta Dışarı Mı Çıkılır?

Mevsimsel Depresyon, bilimsel olarak Mevsimsel Affektif Bozukluk (MAB) olarak adlandırılır. Genellikle sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkan belirli mevsimlere özgü bir psikolojik olgudur.

  • Yaygınlık ve Tanı Kriterleri:

Mevsimsel depresyon, sadece “kış melankolisi” olarak adlandırılamayacak kadar karmaşık bir durumu temsil eder. Bu durum nüfusun önemli bir kısmını etkiler. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Tanı ve İstatistik El Kitabı (DSM-5) tarafından belirtildiği gibi, MAB, belirli mevsimlerle örtüşen tekrarlayan major depresif epizodlarla karakterizedir. Genellikle karanlık aylarda meydana gelirken günler uzadıkça remisyon gösterir. Belirtiler; sürekli üzüntü, yorgunluk, uyku düzenlerinde değişiklikler, değişen iştah ve konsantrasyon zorlukları gibi çeşitli unsurları içerir.

  • Psikolojik Faktörler:

Mevsimsel depresyonun psikolojik yönleri, karmaşık biyolojik süreçlerle iç içe geçer. Bu süreçlerden biri, sirkadiyen ritimlerin, vücudun iç saatini düzenleyen mekanizma, bozulmasıdır. Sonbahar ve kış aylarındaki azalan doğal güneş ışığı, sirkadiyen ritimleri bozarak uyku-uyanıklık döngülerinde ve duygu düzenlemesinde bozulmalara neden olur. Ayrıca azalan güneş ışığı maruziyeti, ruh halinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynayan bir nörotransmitter olan serotonin üretimini etkiler. Güneş ışığına maruziyetin azalması ile ilişkilendirilen serotonin düşüşü, mevsimsel depresyonun psikolojik manzarasındaki içsel karmaşıklığı ortaya koyar.

  • Çevresel ve Sosyal Faktörler:

Mevsimsel depresyonun ortaya çıkmasında etkili olan dış faktörler, hem çevresel hem de sosyal, kritik bir rol oynar. Azalan güneş ışığı, depresif belirtilerle ilişkilendirilen D vitamini eksikliklerine neden olabilir. Ayrıca genellikle kış aylarında yaşanan sosyal izolasyon ve tatil sezonu stresleri, yalnızlık duygularını artırarak depresif epizodları şiddetlendirebilir. Bu çevresel ve sosyal faktörlerin birleşimi, mevsimsel depresyonun psikolojik boyutlarını etkileyen karmaşık bir etkileşim ağı oluşturur.

  • Terapötik Müdahaleler:

Mevsimsel depresyonun psikolojik temellerini anlamak, etkili terapötik müdahaleler geliştirmek için hayati öneme sahiptir. Işık terapisi veya foto-terapi, MAB için yaygın bir tedavi yöntemidir. Bu yaklaşım, doğal güneş ışığını taklit eden parlak yapay ışığa maruz kalmayı içerir. Sirkadiyen ritimleri düzenlemeyi ve azalan güneş ışığına maruziyetle ilişkilendirilen nörotransmitter dengesizliklerini ele almaya yöneliktir. Bilişsel-davranışçı terapi (BDT) de MAB’yi tedavi etmede etkilidir. Bireylere depresif belirtilere katkıda bulunan olumsuz düşünce kalıplarını ve davranışları tanımlama ve değiştirme konusunda yardımcı olur.

  • Biyolojik ve Nörokimyasal Yollar:

Mevsimsel depresyonun psikolojik boyutlarını daha derinlemesine anlamak, biyolojik ve nörokimyasal yolları incelemeyi gerektirir. Azalan güneş ışığı, pineal bezin işlevini etkileyerek melatonin ve serotonin üretimini bozar. Melatonin, uyku-uyanıklık döngülerini düzenlemeden sorumlu olup mevsimsel depresyonun karakteristik uyku düzeni bozukluklarına neden olan dengesizliklere uğrar. Aynı zamanda ruh hali düzenlenmesinde kritik bir rol oynayan serotoninin azalan üretimi, yaygın üzüntü ve bitkinlik hislerine katkıda bulunur.

  • Genetik ve Epigenetik Faktörler:

Mevsimsel depresyonun psikolojik karmaşıklıkları, genetik ve epigenetik faktörlerin alanına da uzanır. Araştırmalar, bozukluğa genetik bir yatkınlık olduğunu, ailede bu durumun eğilim gösterdiğini göstermektedir. Epigenetik faktörler, çevresel uyarıcılardan etkilenen gen aktivitesine katkıda bulunarak mevsimsel depresyonun gelişimine katkıda bulunur. Genetik duyarlılık ile çevresel tetikleyiciler arasındaki etkileşimi anlamak, mevsimsel depresyonun psikolojik karmaşıklıklarını anlamamıza yardımcı olur.

  • Bilişsel Süreçlerin Etkisi:

Mevsimsel depresyonun psikolojik boyutlarını incelemek bilişsel süreçlere odaklanmayı gerektirir. MAB’li bireyler genellikle bilişsel çarpıtmalar yaşarlar; yani kendileri ve dünya hakkındaki algıları olumsuz bir şekilde bozulur. Çevresel ve mevsimsel faktörler tarafından etkilenebilen bilişsel süreçler, depresif belirtilerin sürdürülmesine ve şiddetlenmesine katkıda bulunur. Bu bilişsel karmaşıklıkları çözmek, mevsimsel depresyonun döngüsel doğasını anlamamıza ve terapötik müdahaleleri özelleştirmeye yardımcı olur.

Sonuç olarak mevsimsel depresyon, geçici bir ruh hali bozukluğundan çok daha derin bir psikolojik zorluk sunar. İncelikli boyutları, sirkadiyen ritimlerin bozulması, nörotransmitter dengesizlikleri, çevresel ve sosyal faktörler, biyolojik ve nörokimyasal yollar, genetik yatkınlıklar, epigenetik etkiler ve bilişsel süreçleri içerir. Bu psikolojik boyutları kapsamlı bir şekilde anlayarak, araştırmacılar ve klinisyenler mevsimsel depresyonun yükünü hafifletmek için daha etkili müdahaleler geliştirebilir, etkilenen bireylerin genel ruhsal sağlığını iyileştirebilir.

Sitedeki diğer yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz!

Kaynaklar

Rosenthal, N. E. (2016). Winter Blues: Everything You Need to Know to Beat Seasonal Affective Disorder. Guilford Publications.

Partonen, T., ve Magnusson, A. (2001). Seasonal affective disorder: Practice and research. Oxford University Press.

Golden, R. N., Gaynes, B. N., Ekstrom, R. D., Hamer, R. M., Jacobsen, F. M., Suppes, T., Wisner, K. L. ve  Nemeroff, C. B. (2005). The efficacy of light therapy in the treatment of mood disorders: A review and meta-analysis of the evidence. American Journal of Psychiatry, 162(4), 656-662. https://doi.org/10.1176/appi.ajp.162.4.656

Öne Çıkan Görsel: www.freepik.com

Editör: Gülbin Daldal

Leave a Reply