Konuk Yazar: Melis Gükrer
Silahlı Okul Saldırısı Salgını: Bir Amerikan Kâbusu
Son zamanlarda ülkemizdeki haberlere de yansıyan silahlı şiddet ve okul çatışmaları benzersiz bir Amerikan salgınıdır. Okul saldırıları, bir eğitim kurumundaki bir öğrencinin o kurum içerisinde en az bir başka öğrenciyi veya öğretim üyesini vurup yaraladığı veya öldürdüğü olay olarak tanımlanır. Bu tür olaylar genellikle birden fazla ölümü içerir. 2022 yılında toplam 52 okul saldırısı gerçekleşmiş, yani ortalama her hafta bir okul saldırısı gerçekleşmiştir. Bu saldırılarda 40 kişi öldürülmüş, 100 kişi yaralanmış ve milyonlarca kişi etkilenmiştir. Tahminen 4,6 milyon Amerikalı çocuk, en az bir silahın dolu tutulduğu ve kilidinin açıldığı bir evde yaşıyor. Yanlış depolanmış bu silahlar, okuldaki çatışmalara, intiharlara; bebekler ve küçük çocuklar da dahil olmak üzere aile üyelerinin ölümüne sebep oluyor. Şiddet ve cinayetin yaygın görüldüğü ülkede, öğrenciler ve aileleri bu şiddet gerçeğiyle yaşamak durumunda kalıyor. Amerika’da silahlı okul saldırıları tarihi çok eskiye dayanıyor.
1850’li yıllardan beri gittikçe popülerleşen okullarda silahlı saldırıların ölüm sayısı en fazla olan en eski örneği 1966’da yaşanan Teksas Üniversitesi saldırısıdır. Charles Whitman isimli fail 25 yaşında bir eski askerdi. Çocukluğunu duygusal ve fiziksel şiddet uygulanan bir ailede geçiren Whitman, çok zeki biriydi. Babası küçük yaşından itibaren Charles’ı silahlarla tanıştırmış ve onu silah kullanmaya teşvik etmişti. Saldırıdan birkaç ay önce Charles’ın annesi, babasını boşama kararı almıştı. Bu karar, yeni evli olan Charles’ı derinden etkilemişti. Charles, Teksas Üniversitesinde ateş açmadan saatler önce annesini ve eşini bıçakla öldürmüştür. Saldırıdan geriye ise neden yaptığı hakkında notlar bırakmıştı. Üniversiteye giriş yaptığında seyir terasına çıkıp rastgele ateş açmıştır. Saldırıda 18 kişiyi öldürmüş ve 31 kişiyi yaralamıştı. Saldırıyı anlatan birkaç film çekilmiş, sayısız psikoloji makalesinde ve kitaplarında Whitman’ın psikolojik durumu araştırılmıştır.
Amerika’da en çok bilinen okul saldırısı 1999’da Columbine Lisesinde gerçekleşmiştir. Failler, 12. Sınıf öğrencileri Dylan Klebold ve Eric Harris’tir. İki failin de ruhsal bozukluğu olduğu öne sürülse de saldırının nedeni açıklanamamıştır. Failler silahla 15 kişiyi öldürmüş, 24 kişiyi yaralamıştır. Dylan ve Eric, polisler okulu basmadan önce okulun kütüphanesinde intihar etmişlerdir. Columbine Lisesinde yaşananlar bütün ulusu yasa soksa da okul saldırıları günümüze dek yaşanmaya devam etmiştir.
Amerikan tarihinin en ölümcül okul saldırısı ise 2007’de Virginia Teknik Üniversitesinde gerçekleşmiştir. Üniversitenin öğrencisi olan Güney Kore asıllı Seung-Hui Cho, 8 yaşındayken Amerika’ya göç etmiştir. Cho, ortaokul ve lise yıllarında ağır zorbalığa uğramış ve şiddetli anksiyete bozukluğu ile majör depresif bozukluk tanısı almıştır. Cho’nun üniversitedeki son iki yılında anormal davranışlarının yanı sıra şiddete atıfta bulunan oyunlar ve sunduğu yazılar öğretmenler ve sınıf arkadaşları arasında endişeye neden olmuştur. Ancak kimse bu şiddete meyilli çocuk hakkında hiçbir şey yapmamıştır.
Columbine Saldırısı düzenlendiğinde Cho 9. Sınıftaydı. Cho, izlediği haberlerden dolayı failler Eric Harris ve Dylan Klebold’u idealize etti. Ayrıca bir okul ödevinde Columbine’ı tekrarlamak istediğini yazdı. Olay sonrası öğretmenleri ailesine haber verdi ve Cho bir psikiyatriste gönderildi. Cho 16 Nisan sabahı, okulundaki yurt odasından çıkarak rastgele ateş açtı. Saldırıda 32 kişiyi öldürdü ve 23 kişiyi yaraladı. Cho, polis ona ulaşamadan kendini de silahıyla öldürdü. Saldırı sonrası yapılan soruşturmada, Cho’nun Emily adında bir öğrenciyle kafayı bozduğu, Emily onu reddedince ise aşırı öfkelendiği ortaya çıktı. Cho’nun Columbine saldırısı faillerini idealize ettiği gibi birçok fail de Cho’yu idealize etti. Böylece onun gibi tarihe yazılacak saldırılar düzenlemek istedikleri için insanları öldürdükleri söylendi.
Peki Amerika’da neden bu kadar çok okul saldırısı olmaya devam ediyor?
Bu kanlı okul saldırılarının görülebilir nedenlerinin başında reddedilme ve intikam geliyor. %95’ini erkeklerin oluşturduğu bu okul saldırısı faillerinin çoğu ötekileştirilmiş, zorbalığa uğramış ve reddedilmiş kişiler. Reddedilmenin getirdiği öfke, yarısından fazlasının sahip olduğu psikolojik sorunlarla birleştiğinde, intikama dönüşüyor ve zarar verme arzusu ortaya çıkıyor. Zamanla bireyler tecrit ediliyor ve umutsuz hale geliyor, kendinden nefret etmeye başlıyor. Birçoğu intihara meyilli oluyor ve toplu bir saldırı yapmadan önce intihara teşebbüs ediyor. Sonra bu kendinden nefret dışa dönüyor ve saldırıda başarıya ulaştıktan sonra gelen marifet hissiyle kendilerini öldürüyorlar.
Okul saldırılarını gerçekleştiren faillerin paylaştığı ortak özellikler mevcut. Bunlar; erken çocukluk travması ve şiddete maruz kalma. Çocukluk çağı istismarı, ihmal, cinsel taciz, şiddet tanığı olmak gibi travmatik yaşantıların sonraki yaşam dönemlerinde agresyon ve antisosyal davranışların ortaya çıkması açısından risk faktörü olduğu özellikle erkekler için fiziksel istismar ve cinsel istismar yaşantısı ile suç eylemi arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu belirtilmektedir. Küçüklükten beri alışkın oldukları şiddet örüntüsünü suçluların, gençlik ve genç yetişkinlikte de devam ettirdiklerini görüyoruz. Hapishane koğuşunda yapılan bir araştırmada, görüşülen 64 mâhkumun %80’i çocukluk döneminde fiziksel ya da cinsel saldırıya uğradıkları bildirilmişlerdir.
Çocukluk travması atlatmış bireyler için önemli bir şey daha var: önem arayışı. Kendi hayatlarında çocukluklarından beri o kadar izole edilmiş, o kadar kenara atılmış ve önemsenmemişler ki intikam alırken aynı zamanda da şöhret sahibi olmak istiyorlar. Şöhret arayışının motive ettiği saldırılar 2015 yılından bu yana artmış durumda. Araştırmalarda elde edilen bulgulara göre toplu katliamcılar, seri katiller gibi saldırılarından geriye manifesto ya da mektuplar bırakmaya meyilliler. Bu manifestolar, genelde aksiyonlarının amacını açıklar nitelikteler. Son 10 yılda sosyal medyanın yükselmesi ile, bu tür saldırılar medyanın ilgisini çekmeye devam ediyor. Saldırıları yapan failler ise bu ilgi sayesinde kendilerini şöhrete ulaşmış yıldızlar olarak görüyorlar. Ne yazık ki haber kanallarının ve sosyal medyanın bu saldırılara karşı ilgilerinden dolayı saldırılar daha fazla bireye ulaşıyor ve taklitçi katilleri daha fazla motive ederek sürekli bir kan dökme döngüsünü tetikleyebiliyor.
Yaşanan saldırıların bir başka açıklaması da ergen ve genç yetişkinlerin Amerika’da silahlara ne kadar kolay ulaşabildikleridir. Silah sahipliği yasası oldukça esnek olan ülkede, ergenler bile elini kolunu sallayarak bir silah sahibi olabiliyorlar. Bu kadar kolay erişimin olduğu bir ortamda, çocukların erken yaşta başlayan silah hayranlığı normal karşılanıyor. Bireyci bir kültüre sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nde, kültürel faktörlere bağlı suç davranışının etkisi oldukça kolay görülebiliyor. Silahla bu kadar içli dışlı olan bir ülkede gençlerin silahlara hayranlık göstermemesini beklemek yanlış olur.
Sonuç olarak, ülkedeki şiddet ve silah romantikleştirilmesi durdurulmadıkça, çocuklar silahlardan ve şiddetten konuşulduğunu duydukça, bir yetişkine haber verilmesi teşvik edilmedikçe ve şiddete yatkınlık görülen ve/veya psikolojik bozukluk tanısı almış gençler gereken yardımı almadıkça okul saldırılarını durdurmak zor gözüküyor. Bu durumda öğretmenler, öğrenciler ve veliler şiddete yatkınlık hakkında bilgilendirilmeli, erken belirtiler görüldüğünde çocuğun psikolojik yardım alması teşvik edilmelidir. Psikolojik bozuklukların korkulacak bir şey olmadığı, yardım almanın utanılacak bir şey olmadığı ve travmatik yaşantıları olan çocuklara sevgiyle yaklaşılması gerektiği öğretilmelidir.
Eğer bu yazıyı beğendiyseniz “Medyada Gerçek Suç ve Toplumsal Etkileri” adlı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz!
Kaynaklar
Azrael, D., Cohen, J., Salhi, C. ve Miller, M.(2018). Firearm storage in gun-owning households with children: Results of a 2015 National Survey. J Urban Health, 95 (3), 295–304. https://doi.org/10.1007/s11524-018-0261-7
Boyle, K. (2001). What’s natural about killing? Gender, copycat violence and Natural Born Killers. Journal of Gender Studies, 10(3), 311–321. https://doi.org/10.1080/09589230120086511
Chamlin, M., ve Cochran, J. (1997). Social altruism and crime. Criminology, 35(2), 203-226. https://doi.org/10.1111/j.1745-9125.1997.tb00875.x
Deniz, D. (2017). Suç işleyen bireylerde çocukluk çağı travmaları ve dissosiyatif yaşantıların sıklığı. Turkiye Klinikleri Journal of Forensic Science and Forensic Medicine, 14(2), 34-47. https://doi.org/10.5336/FORENSIC.2017-56847
Greathouse, T. and Belknap, . Joanne (2023, 18 Temmuz). school shooting. Encyclopedia Britannica. https://www.britannica.com/topic/school-shooting adresinden 20 Ağustos 2023 tarihinde alınmıştır.
Haapasalo, J., ve Pokela, E. (1999). Child-rearing and child abuse antecedents of criminality. Aggression and violent behavior, 4(1), 107-127. https://doi.org/10.1016/S1359-1789(97)00027-X
Klein, J. (2012). The bully society: school shootings and the crisis of bullying in America’s schools. Choice Reviews Online, 50(02), 50–1181. https://doi.org/10.5860/choice.50-1181
Editör: Gülbin Daldal