Neden Kâbus Görürüz? Kâbus Bozukluğu Nedir?

Neden Kâbus Görürüz? Kâbus Bozukluğu Nedir?

Uyku, insanların biyolojik gelişimi için gerekli ihtiyaçlardan biridir. Ortalama bir yetişkin yaşam süresinin üçte birini uykuda geçirir. Fiziksel olarak kaliteli bir gün geçirmenin ön koşulu kaliteli bir uyku çekmektir. Sağlıksız ve kalitesiz bir uyku, kişinin sabahları yorgun hissederek uyanmasına neden olur. Bu kimi zaman yeteri kadar uyuyamamaktan kimi zaman ise uyku problemlerinden kaynaklanır. Bugün bahsedeceğim konu ise uyku problemlerinden biri olan Kâbus Bozukluğu.

Uykunun NREM (Non–Rapid Eye Movement) ve REM (Rapid Eye Movement) olmak üzere iki evresi vardır. NREM evresinden REM evresine geçmek yaklaşık olarak 90 dakika sürer. REM uykusu ise yaklaşık 10 dakika sürer. Gece boyunca bu iki evre arasında geçişler 4 ila 6 kez tekrarlanır. Her döngüde NREM uykusunda geçirilen süre azalırken REM uykusunda geçen süre artar. Rüyalar ve haliyle kâbuslar, uykunun REM evresinde ortaya çıkar.

Freud’a göre uyku esasında bilinçdışı düşünceler kişiyi uykusundan uyandırabilecek noktaya getirir. Kişi, uykusundan uyanmak yerine rüya görür. Rüyalar zihnimizin bize gösterdiği, açıklanması ve anlaması karmaşık imgelerdir. Kâbuslar ise genellikle korkmamıza ve endişe duymamıza sebep olan rüyalardır. DSM-5’te kâbus, “Genellikle hayatta kalma, güvenlik veya fiziksel bütünlüğe yönelik tehditlerden kaçınma çabalarını içeren huzursuz edici rüyalar.” şeklinde tanımlanmıştır. Araştırmalara göre kabuslar genellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tanısı olan kişilerde yaygındır. Söz konusu travmalar taciz, tecavüz, istismar, doğal afet, ölüm gibi olaylardan kaynaklanır. Bununla birlikte, kâbusların net olarak sebepleri bilinmese de tetikleyici faktörleri stres, kaygı, uyku eksikliği, ilaç kullanımı, madde kullanımı ve diğer psikolojik bozukluklardır.

Kabus Bozukluğu Nedir?

Kâbus bozukluğu, 3 ila 6 yaş arası çocuklarda görülmeye başlar, ergenliğin sonu ve yetişkinliğin başına kadar artarak devam eder. Yaş ilerledikçe erkeklerin kâbus görme sıklığı azalırken kadınlarınki yirmili yaşların sonlarına kadar artmaya devam eder. Kâbus döneminin süresi bir ay ile altı ay arası değişir.  Bu süre bir aydan daha kısa, altı aydan daha uzun olabilir. Kâbusların ömür boyu devam etme olasılığı da vardır.

Kâbuslar tipik olarak uzun, ayrıntılı, gerçek gibi görünen ve kaygı, korku veya diğer disforik* duyguları içeren rüyalardır. Kâbus içeriği genel olarak yakın tehlikeden kaçınma veya bununla başa çıkma girişimlerine odaklanır. Bununla birlikte diğer olumsuz duyguları uyandıran temaları da içerir.

DSM-5’e Göre Tanı Ölçütleri

  • Rüyalar genellikle hayatta kalma, güvenlik veya fiziksel bütünlüğe yönelik tehditlerden kaçınma çabalarını içerir. Genellikle büyük uyku bölümünün ikinci yarısında ortaya çıkar.
  • Uzun ve aşırı disforiktirler. Detaylıca hatırlanır ve tekrar eder.
  • Disforik rüyalardan uyandığında, kişi tetikte olur.
  • Uyku bozukluğu sosyal, mesleki ve diğer önemli işlevsellik alanlarında klinik olarak anlamlı sıkıntıya veya bozulmaya neden olur.
  • Kâbus semptomları bir maddenin (örn. kötüye kullanılan bir ilaç, bir ilaç tedavisi ) fizyolojik etkilerine atfedilemez.
  • Eşlik eden ruhsal ve tıbbi bozukluklar, disforik rüyaların baskın şikayetini yeterince açıklayamaz.

 

Uyku Terörü de tıpkı kâbus bozukluğu gibi ani uyanmalar, rahatsız edici ve endişe hissettiren rüyalar görmeyi içerir. Kâbus bozukluğunun ayırıcı özelliği ise kâbusların ayrıntılı bir biçimde hatırlanması ve sık sık devam etmesidir. Kâbus bozukluğu genellikle gecenin ikinci yarısında, REM uykusundan ani uyanmalar şeklinde ortaya çıkar. Uyanmadan önce kalp, solunum ve göz hareketleri hızlanır veya değişkenliği artar. Uyku teröründe ise kâbuslar NREM evresinde yani uykunun başlarında meydana gelir. Korku, endişe ve dehşet hissiyle ani uyanmalara çığlık atma ve ağlamanın da eşlik ettiği durumlar vardır. Görülen kâbuslar ya hatırlanmaz ya da ayrıntı içermeyen görüntüler şeklinde hatırlanır. Sabah uyanıldığında ise gece olanlarla ilgili hafıza kaybı söz konusudur.

 

Kâbus Bozukluğunun İşlevsel Sonuçları:

Kişiler;

  • Sosyal ve mesleki yaşamlarındaki etkinliklerini sürdürmede zorluklar yaşar.
  • Rüyaların rahatsız edici içeriğinden kaynaklı depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunları yaşar.
  • Tekrar kâbus görme endişesi ile uyumaya çekinir.
  • İntihar düşünceleri ve girişimlerinde bulunabilir.
  • Uykudan uyanma ve tekrar uykuya dalmakta zorlanma yaşadıklarından dolayı gündüzleri aşırı uykululuk ve konsantre olmada güçlük yaşar.

Kâbuslar sıklıkla TSSB, uykusuzluk bozukluğu, şizofreni, psikoz, duygudurum, anksiyete ve kişilik bozuklukları gibi zihinsel bozukluklarla ilişkilidir. Kişinin kâbus probleminin kâbus bozukluğu olarak bağımsız bir biçimde ele alınıp alınamayacağı; kâbusların diğer bozukluğun başlangıcından önce bir sorun yaratıp yaratmadığı ve semptomlar düzeldikten sonra devam edip etmediği sorularak belirlenir.

*huzursuz edici

Bu yazıyı beğendiyseniz kontrollü rüya hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacak yazımıza buradan ulaşabilirsiniz!

Kaynaklar

Akot, B. Freud’un rüya yorum metodu. (2010). Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 10(1), 213‐235.

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.).                                   https://cdn.websiteeditor.net/30f11123991548a0af708722d458e476/files/uploaded/DSM%2520V.pdf

Mayo Clinic.(2021, 5 Haziran). Nightmare Disorder.  https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/nightmare-disorder/symptoms-causes/syc-20353515  adresinden 14 Temmuz 2023 tarihinde alınmıştır.

Tamam, L. ve Keskin, N. (2018). Uyku bozuklukları: sınıflama ve tedavi. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 27(2), 241-260. https://doi.org/10.17827/aktd.346010

Öne Çıkan Görsel: Pinterest

Görsel 1 ve 2: Pinterest

 

Editör: Gülbin Daldal

Leave a Reply