Kıskanıyoruz ama neden?: Ana-babasal Yatırım Kuramı

Romantik ilişkilerinde kıskançlık duygusunu yaşamayan yoktur sanırım. Az ya da çok, duygusal ya da cinsel olsun, muhtemelen bu duyguyu yaşamışızdır. Sebeplerine kafa yorduğumda hep kendimle çelişirim, medeni olduğunu düşünen birinin -ve tabi güvenli bağlanmış birinin- bu ilkel(!) duyguyu yaşamasını sorgular dururum. Bu yazımda, kıskançlığın sebeplerini evrimsel bakış açısıyla açıklayan ana-babasal yatırım kuramından (parental investment theory) bahsedeceğim. Bakalım tatmin edici cevaplara ulaşabilecek miyiz?

Kıskançlığın aldatılma ve terk edilme ihtimaline karşı bir savunma olarak meydana geldiğini belirtir Buss. Darwin’e göre de kökeni evrimsel olan kıskançlık, çiftlerin ilişkilerini sürdürmelerini ve üremelerini sağlayan bir araçtır (akt. Demirtaş-Madran, 2008).

Buss ve arkadaşlarının (1992) yaptığı bir çalışmada, üniversitelilerden eşleri tarafından duygusal veya cinsel olarak aldatıldıklarını hayal etmeleri istenmiş. Erkeklerin cinsel aldatılmaya daha fazla sinirlendiği, kadınların ise duygusal aldatmaya daha fazla sinirlendiği görülmüş (akt. Aronson ve ark., 2020). Aynı bulgulara Çin, Almanya, Japonya, Kore, Hollanda, İsveç, Amerika ve Türkiye’de yapılan çalışmalarda da ulaşılmış (akt. Demirtaş-Madran, 2008). Ana-babasal yatırım kuramı da kadın ve erkeklerin neden farklı şekillerde kıskandıklarına açıklama getiriyor. Şimdi kurama yavaştan girelim.

Trivers’ın ana-babasal yatırım kuramına göre (1972), kadınlar çocuğu büyütmeye ve korumaya çok daha fazla yatırım yaptığından uyumlu eş seçememenin bedeli onlar için daha ağır olur (akt. Demirtaş Madran, 2008). Erkeklerin bu konuda yaptıkları yatırım daha az olduğundan bedel de daha az olur. Bu sebep, kadınları eş seçerken daha seçici yapmış ve erkekleri de kadınlar tarafından tercih edilmek için rekabete sürüklemiştir (akt. Demirtaş-Madran, 2020). 

Gelelim bu kıskançlığın cinsel veya duygusal olmasının nasıl oluştuğuna. Doğurganlık özelliği kadında olduğundan erkeklerin kendisinden olmayan bir çocuğa yatırım yapma riski vardır. Böyle bir cinsel aldatılma senaryosunda baba, kendisinden olmayan bir çocuğa duygusal, fiziksel, maddi vs. yatırım yapacaktır. Bu yatırımları kendi soyunu devam ettirmeyecek olan bir çocuğa yapmak istemez. Bu ihtimalin babalarda yarattığı kuşku, uzun yıllar boyunca süregelmiştir ve erkekler, cinsel aldatılmaya daha duyarlı olacak şekilde evrimleşmiştir (akt. Demirtaş-Madran, 2008). DNA testi binlerce yıl önceki atalarımızın zamanında var olsaydı şimdiki erkekler daha az kıskanç olur muydu ki? 🙂

Kadınlar için durum daha farklı tabi. Çocuğunu kendi vücudundan çıkaran anne için babada olduğu gibi bir kuşku durumu yok. Bu nedenle kadının cinsel aldatılma konusunda erkekten daha az duyarlı evrimleştiğini söyler kuram. Fakat kadın, duygusal bir aldatılma durumunda yatırımlarını, kaynaklarını vs. boşa harcamış olduğundan ve ilişkisinin bitmesinden korktuğundan bu tür bir kıskançlıkta çok daha fazla rahatsızlık duyar (akt. Demirtaş-Madran, 2008). Arkadaşlar bu sadece bir kuram, duygusal olarak daha çok kıskanan erkekler de vardır yani, dimi?

Evrim kuramının söylediği ve kültürlerarası geçerliği çok fazla çalışmayla kanıtlanan şöyle de bir durum var: Eş seçiminde kadın ve erkeklerin göz önünde bulundurduğu kriterlerin farklılığı. Erkekler, genlerini sağlıklı bir şekilde devam ettirmek istediğinden sağlıklı doğurganlığı temsil eden özelliklere bakarlar. Sağlıklı ve cinsel açıdan sadık olan ve fiziksel olarak çekici buldukları kadınları tercih ederler. Kadınlar da genlerini sağlıklı bir şekilde devam ettirmek ister. Kendilerine ve çocuklarına maddi ve manevi gerekli kaynakları sunabilecek, finansal kaynaklara sahip, duygusal desteği sağlayabilecek ve duygusal açıdan sadık olan erkekleri tercih ederler (akt. Demirtaş-Madran, 2008).

Birçok araştırma bulgusunun desteklediği ana-babasal yatırım kuramına gelen eleştiriler de elbette var fakat bu yazıda bunlardan bahsetmeyeceğim. Evrimsel bakış açısı tek gerçek değil sonuçta, insani bilimlerde çok daha geniş bir bakış açısına ihtiyacımız var, unutmayalım. Kıskançlık hakkında daha söylenecek çoook fazla şey olduğuna eminim ama benden şimdilik bu kadar. Belki bundan sonra bir kıskançlık duygusu yaşadığınızda bunun evrimsel sürecini falan düşünürsünüz; baba kuşkusudur, anne yatırımıdır, şudur, budur. Kıskançlık anında kendinizi düzenlemenizi de sağlar belki, ha? 

Kaynaklar

Aronson, E., Wilson, T. D. ve Akert, R. M. (2012). Sosyal psikoloji (O. Gündüz, Çev. Ed.). Kaknüs Yayınları.

Demirtaş-Madran, H. A. (2008). Duygusal ve cinsel kıskançlık açısından temel cinsiyet farklılıkları: Evrimsel yaklaşım ve süregelen tartışmalar. Türk Psikiyatri Dergisi19(3), 300-309.

Demirtaş-Madran, H. A. (2020). Cinsiyet ve saldırganlık ilişkisi: Görgül ve kuramsal çalışmalara güncel bir bakış. Türk Psikoloji Yazıları, 23(45), 97-114.

Öne Çıkan Görsel: Pinterest

Görsel 1: Onedio

Görsel 2: Öyle Bir Geçer Zaman Ki Youtube

Leave a Reply