Beden Algı Bozukluğu Nedir?

Çoğu insanın ideal olarak gördüğü ve ona ulaşmak için çabaladığı bir fiziksel görünümü vardır. Bu ideal fiziksel görünüm çoğu zaman sosyal medyadan ya da popüler olan ideal beden görünümünden kaynaklanmaktadır. Sorun ise popüler olanın geçici olmasıdır. Bir dönem hafif göbekli vücut güzel sayılırken diğer dönem 0 bedenin güzel sayılması ve kişilerin buna uyum sağlamak için sürekli alışkanlıklarını değiştirmeye çalışması sağlıksız bir davranıştır. Sosyal medyanın ve popülaritenin yanı sıra kültür ve sosyal çevrenin de beden algısı üzerinde etkisi vardır. Kişilerin sosyal çevrelerinden gördükleri alay etme, olumsuz yorum yapma davranışları beden algıları üzerinde olumsuz bir etki yaratır. Bununla beraber bazı kültürlerde pürüzsüz bir cilt güzel olarak algılanırken bazılarında yara izleri popülerlik göstermektedir. Bazı kültürlerde sivri ve kemerli burunlar güzel bulunurken bazılarında küçük ve kalkık burunlar güzellik algılarını şekillendirir. Yaşadığı kültürdeki veya medyada popülerleşen güzellik algılarına uymadığını düşünen bireylerde birtakım psikolojik etkiler ortaya çıkmaktadır: Beden Algı Bozukluğu (BAB).

BAB, ilk olarak 1980 yılında DSM-3 içinde “dismorfobi” olarak tanımlanmış, daha sonra fobiden farklı özellikler taşıdığı için DSM’nin yeni sürümlerinde Beden Algı Bozukluğu olarak adlandırılmıştır. Şu an en güncel sürüm olan DSM-5’te ise Obsesif Kompulsif Bozukluk ile ilgili bozukluklar sınıfında yer almaktadır. BAB, Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’nın (ICD) 11. sürümünde “Görünüşteki bir veya daha fazla algılanan kusur veya kusurla ilgili kalıcı bir endişe ile karakterizedir.” şeklinde tanımlanmıştır.

DSM-5’e göre Beden Algı Bozukluğu’nun tanı kriterleri şu şekildedir:

  1. Fiziksel görünümde gözlemlenemeyen veya başkalarına hafif görünen bir veya daha fazla algılanan kusur veya kusurla meşgul olma.
  2. Birey görünüş kaygılarına yanıt olarak yineleyici davranışlar (ayna kontrolü, aşırı bakım, deri yolma, güvence arama) veya zihinsel eylemler (kendi görünüşünü başkalarınınkiyle karşılaştırma) gerçekleştirmiştir.
  3. Bu meşguliyet sosyal, mesleki veya diğer önemli işlevsellik alanlarında klinik olarak anlamlı bir sıkıntıya veya bozulmaya neden olur.
  4. Dış görünümle ilgili kaygılar, başka bir zihinsel bozukluğun (yeme bozukluğu, OKB) belirtisi olarak daha iyi açıklanamaz.

Beden Algı BozukluğuBeden Algı Bozukluğu’nun genellikle ergenlik dönemlerinde başladığı bilinmektedir. Buna ek olarak çocukluk döneminde alay edilen, fiziksel şiddete ve ihmal, istismara maruz kalan, ekonomik olarak güçsüz olan, akranlarıyla yeterli etkileşimde bulunamayan bireylerde BAB daha fazla görülmektedir. Beden algısı bozukluğuna sahip kişileri tespit etmek düşünüldüğünden zordur. Çünkü kişiler utanma ve aşağılanma korkusundan dolayı sıkıntılarını dile getirmezler ve bu kişiler psikiyatristten önce cildiye doktorlarına, güzellik merkezlerine, plastik cerrahlara başvurur. Genellikle var olduğunu sandıkları abartılı kusurların giderilmesi için yapılan bu girişimlerden tatmin olmazlar. Bazen sonuçtan memnun olmadıkları için uzmana şiddet uygularlar ve yasal işlem başlatırlar.

Kişiler, normal görünmesine rağmen bedenlerinde bir bozukluk olduğunu düşünürler ya da bazen ufak bir kusur olsa dahi bunu çok abartırlar. Beden kaygıları arasında en yaygın olarak cilt, saç ve burun görülmektedir. Bunun yanı sıra gözler, dişler, göğüsler, göbek, bacaklar, yüz boyutu veya şekli, dudaklar, çene, kaşlar, cinsel organlar gibi vücudun çeşitli bölgeleri de endişe odağında olabilmektedir. Bireyler memnuniyetsizlik yaşadıkları kısmı sürekli inceleme davranışı gösterirler. Karşı konulması ve kontrol edilmesi zordur. Bu yönüyle OKB ile benzerlik taşımaktadır.

BAB’ın kadın ve erkeklerde görülme oranının birbirine yakın olduğu belirtilmiştir fakat bazı araştırmalara göre erkeklere oranla kadınlar daha fazla beden memnuniyetsizliği yaşamaktadır. Erkeklerde cinsel organ görünümü ve fiziksel kas yapıları ile ilgilenme oranları (kas dismorfisi) daha yüksektir. Erkeklerde genellikle kas yırtılmaları, incinmeler ve steroid kullanımının yan etkileri görülmektedir. Kadınlarda ise sosyo-kültürel baskılar bedenleriyle daha fazla ilgilenmelerine yol açmıştır. Bunun sonucunda yeme bozuklukları ve öğün atlama gibi sağlıksız davranışların yanı sıra öz güven düşüklüğü ortaya çıkmaktadır.

Farkındalık Düzeyleri

BAB’a sahip kişilerin beden algısı bozukluğuyla ilgili inanışlarının 3 adet farkındalık düzeyi vardır:

İyi/orta düzeyde farkındalık: Kişi, beden algısı bozukluğu inanışlarının kesinlikle doğru olmayabileceğini kabul eder.

Zayıf farkındalık: Kişi, beden algısı bozukluğu inanışlarının muhtemelen doğru olduğunu düşünür. Beden algı bozukluğu tanısı konmuş bireylerde ortalama olarak zayıf farkındalık düzeyi görülmektedir.

Farkındalık yoktur (sanrısal): Kişi, beden algısı bozukluğu inanışlarının tamamen gerçek olduğuna ikna olmuştur. Sanrısal beden algısı bozukluğu olan bireylerde intihar eğilimi daha fazladır.

Beden algısı bozukluğu olan birçok kişi, diğer insanların görünüşleri nedeniyle onlarla özel olarak ilgilendiklerini ya da alay ettiklerine dair düşüncelere ya da sanrılara sahiptirler. BAB tanısı olan bireylerin neredeyse tamamı, fiziksel görünüş kaygıları nedeniyle psikososyal fonksiyonlarında bozulma yaşamaktadır. Söz konusu bozulma, orta dereceden (bazı sosyal durumlardan kaçınma) aşırı ve aciz bırakıcıya (tamamen eve bağlı olma) kadar değişebilir. Türk Edebiyatında “Akşam Şairi” olarak bilinen Ahmet Haşim bu duruma örnek gösterilebilir. Kendi yüzünü beğenmediği için gündüz vakti dışarı çıkmaktan kaçındığından dolayı akşam şairi olarak bilinir.

Toplumda görünürlüğü ve bilinirliği az olsa da sonu intihara kadar gidebilen ciddi bir ruhsal bozukluk olan BAB’ın ilk tercih edilen ilaçla tedavi yönteminde hastaların %40’ının tamamen iyileşemediği ya da tedaviye hiç yanıt vermediği görülmüştür. Bilişsel-davranışçı terapinin fayda sağladığına dair bilgiler sınırlıdır fakat bilişsel-davranışçı terapi yöntemi ve ilaçla olumlu sonuçlar alındığı vakalar olduğu da bilinmektedir.

 

Kaynaklar

Almiş, B.H., Cumurcu, B.E., Karlıdağ, R., Kartalcı, Ş. ve Gül, I.G. (2011). Beden dismorfik bozukluğu- psikoz ilişkisi: Bir vaka sunumu. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 18(3), 190-193. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/139261

Altıntaş, E. (2015). Kozmetik tedavi için başvuran hastalarda beden dismorfik bozukluğu. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 24(3), 324-338. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/25494

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). https://cdn.website-editor.net/30f11123991548a0af708722d458e476/files/uploaded/DSM%2520V.pdf

Aşkın, R. (13 Kasım 2019). Beden algısı bozukluğu (vücut dismorfik bozukluğu): Hayali çirkinlik hastalığı. Rüstem Aşkın. https://rustemaskin.com/beden-algisi-bozuklugu/ E.T: 02.04.2023

Aydın, M. S., Semiz, M. ve Gülsün, M. (2015). Beden algısı bozukluğu tedavisinde bilişsel davranışçı psikoterapi: Bir olgu sunumu. Psikiyatri/ Nöroloji/ Davranış Bilimleri Dergisi, 8, 11-13. https://www.literatursempozyum.com/pdf/m_1453712685.pdf

Tezcan, A. E., Ülkeroğlu, F., Kuloğlu, M. ve Atmaca, M. (1996). Obsesif kompulsif bozukluk ve vücut dismorfik bozukluğunun birlikteliği. Düşünen Adam Dergisi, 9(1), 18-20. https://dusunenadamdergisi.org/storage/upload/pdfs/1593163784-tr.pdf

WHO. (2021). ICD-11 for Mortality and Morbidity Statistics. Erişim Tarihi: 16.04.2023 https://icd.who.int/browse11/l-m/en#/http://id.who.int/icd/entity/731724655

Öne Çıkan Görsel: Pinterest

Görsel 1: Pinterest

Görsel 2: Pinterest

 

Editör: Rana Çevik

3 Yorum

Yorum Bırak