Dini OKB nedir? : Papazın Kızı Işığında Dini OKB
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) türlerinden biri olan dini OKB, dini obsesyonlar ve bunların sonucunda tekrarlı biçimde ortaya çıkan dini kompulsiyonların birleşimiyle meydana gelmektedir (Toprak, 2018). Dini obsesyonlar; ibadet esnasında ya da günlük hayatta tanrıya veya diğer dini ögelere yönelik kötü düşüncelerin akıldan geçmesi ve tanrının varlığının sorgulanması başta olmak üzere kişinin günah sayılan şeyleri yapacağına, cehenneme gideceğine ve ibadetlerinin yetersiz olduğuna veya kabul edilmeyeceğine dair yoğun şekilde duyduğu korkulardan oluşmaktadır (Uyaver, 2010). Kişi istemsizce sürekli aklından geçen “kötücül” düşünceleri engellemeye çalışmakta ancak bu konuda yeterince başarılı olamamaktadır. Bunun bir sonucu olarak ise inancını kaybettiğini düşünmekte, kendini çaresiz ve aciz hissetmekte ve böylece kendini cezalandırma yoluna gitmektedir. Tam da bu aşamada devreye giren dini kompulsiyonlar, kişinin bu düşüncelerden kurtulmak adına meydana getirdiği tekrarlı davranışlardır. Dini kompulsiyonlara ise aşırı derecede dua, ibadet veya tövbe etme, ibadetin kabul olmadığını düşünerek tekrar tekrar gerçekleştirme, ibadetler esnasında ya da ibadet hazırlıklarında belirli ritüeller oluşturma veya “günahkâr” düşünceler akla her geldiğinde duyulan rahatsızlığı azaltmak amacıyla başvurulan çeşitli davranışlar örnekler verilebilmektedir (Yağcı, 2006).
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört ve Hayvan Çiftliği kitaplarıyla tanınmış olan George Orwell tarafından kaleme alınan Papazın Kızı, genç bir kızın hayatındaki ani değişimi konu almaktadır. Romanın başkahramanı olan Dorothy Hare, küçük bir kasabanın papazı olan babasıyla birlikte yaşamaktadır. Babası ruhani görevlerini başarıyla yerine getirmekte ancak kasaba halkını küçük görmekte, yaşadığı çağdan sürekli şikâyet etmekte ve bu sebepten kilise dışındaki tüm sorumluluklarını Dorothy’nin üzerine yıkmaktadır. Ev alışverişi, kilise için bağış toplama ve cemaatle ilgili tüm işlerle örülü bir rutini benimsemiş olan Dorothy; bir gün gizemli bir şekilde kendini Londra sokaklarında bulur, üstelik hafızasını da kaybetmiştir.
30’lu yılların İngiltere’sini ekonomik açıdan farklı sınıflarda yer alan insanların gözünden anlatan Papazın Kızı, ana tema olarak inanç ve inançsızlık kavramlarını ele almaktadır. Babasının yanında kısmen refah sayılabilecek bir kesimden biriyken Dorothy, son derece inançlı bir kızdır. Katolik Kilisenin üstlenmiş olduğu komünyon ayinlerine mutlaka katılır, gün boyu bisikletiyle kasabada yardıma ihtiyacı olan kişileri dolaşır, onlarla birlikte dualar eder ve bazen hiç yapmak istememesine rağmen onların isteklerini yerine getirir. İşte tam da bu noktada Dorothy’nin dini OKB semptomları devreye girmektedir.
Dorothy, günlük rutinini tamamlamak üzere her gün yaşlı bir kadının evine ziyarete gider, her seferinde kadın Dorothy’den bacaklarına masaj yapmasını ister ve Dorothy bundan hiç hoşlanmamasına rağmen hayır diyemez. Ancak bu ricaya karşı içten içe duyduğu isteksizlik bile Dorothy’yi sinirlendirmeye yetmiştir, hemen içinden İncil’de geçen bir ayeti tekrarlar ve kolunu cimcikler. Komünyonun anlatıldığı başka bir bölümde ise dua edilirken dikkatinin dağıldığını fark ettiğinde her zaman yanında taşıdığı iğnesini koluna batırır ve aynı ayin içerisinde koluna iğne batırma davranışını birkaç kez daha tekrarlar. Yine ayinde yer alan bir kadından tiksindiğini düşündüğü için kendisine iğne batırdığında ise neredeyse çığlık atacak kadar canını acıtır ancak bununla da tatmin olmayıp ortak kadehten içecekleri şarap için özellikle kadından hemen sonra içeceği şekilde sıraya girerek tiksinme düşüncesini cezalandırır. Başka bir bölümde ise Dorothy bisikletiyle eve dönerken doğanın büyüleyici güzelliğinden çok etkilenir. Kendi deyimiyle tarlakuşlarının adeta ilahiler söylediğini düşünür ve bisikletinden inerek dua etmeye başlar. Aniden irkilir çünkü toprağa ibadet ettiğini, doğaya taptığını düşünerek önündeki yabangülünden bir diken koparıp koluna üç kez batırır. Buradaki amacı ise kendisine teslisin üç varlığını hatırlatmaktır: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh.
Dorothy’nin henüz refah içerisinde yaşadığı bölüm olan kitabın ilk kısmında; Dorothy’nin dinen uygun olmadığını düşündüğü her fikrine yani obsesyonlarına karşılık İncil ’den ayet tekrarlama, iğne batırma ve cimcikleme davranışları yani kompulsiyonlar yer almaktadır. Ancak bu davranışlar, Dorothy’nin toplumun alt tabakasından biri haline geldiği ileriki bölümlerde Dorothy’nin inancını yitirmesiyle birlikte sona ermektedir. Bu da dini OKB’nin temelinde yer alan, kişinin yoğun bir inanç sahibi olması gerekliliğiyle örtüşmektedir.
Bir genç kızın katı ve sorgulanmayan rutinlerle çerçevelenmiş bir hayat yaşarken kendisini aniden belirsizliğin ortasında bulmasına ve inancı üzerine kurulu düzeninden kopup inancını tamamen kaybedişine tanıklık ettiğimiz bu roman, dini OKB belirtileri gösteren bir başkaraktere hayat vermesi açısından da farklı bir yerde durmaktadır.
“ Dikkatini duaya vermediğini her fark edişinde iğneyi kanatana kadar koluna batırmayı huy edinmişti. Kendini disipline etme yöntemi, saygısızca ve günahkârca düşüncelere karşın korunma şekli buydu.”
Papazın Kızı, George Orwell
Kaynaklar
Toprak, T. B. (2018). Dini obsesyon ve kompulsiyonların psikoterapisinde kuramlar, imkanlar, sınırlılıklar. Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi, 1(1), 123-141.
Uyaver, A. (2010). Obsesif-Kompülsif Bozukluk Tanısı Konmuş Hastalarda Dini Tutum ve Davranışlar ile Hastalık Semptomları Arasındaki İlişki [Yayımlanmamış yüksek lisans tezi]. Marmara Üniversitesi.
Yağcı, H. Y. (2006). Saplantılı Dini Davranışlar [Yayımlanmamış yüksek lisans tezi]. Bursa Uludağ Üniversitesi.
Öne Çıkan Görsel: Trendyol
Dini OKB’nin ne olduğunu ve romanın bu konuda neden parmakla gösterildiğini gayet iyi açıklayan bir yazı olmuş.Ellerine sağlık👏👏
Eline sağlık Buse <3
[…] konularda daha fazla yazı okumak isterseniz sitemizdeki dini obsesyonlar ile ilgili yazımıza buradan, OKB tedavisi ile ilgili yazımıza ise buradan […]