Travma ve Empati Tükenmişliği
Hemen hemen her birey yaşamları boyunca en az bir travmatik olaya maruz kalmaktadır. Travmanın epidemiyolojisine gelindiğinde, dünya çapındaki popülasyonda bu oran %70 civarındadır (Benjet ve ark., 2016). Travmaya maruz kalan insanların çoğunun iyileşmesinin yanı sıra, %5.6’sında TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) gelişebilmektedir (American Psychiatric Association, 2013). Yaşadığımız bu zor günlerde (Kahramanmaraş merkezli deprem), travmaya maruz kalan insanların da fazlalığı göz önüne alınmalı ve ivedilikle TSSB semptomlarının gün yüzüne çıkması önlenmelidir. Çünkü TSSB semptomları insanın günlük yaşam görevlerini yerine getirmesini oldukça kısıtlar. Travmatik bir olaya maruz kaldıktan en az 1 ay sonra ortaya çıkan bu belirtileri hafifletmek veya ortaya çıkmasını önlemek için ruh sağlığı çalışanlarının üzerine büyük bir sorumluluk yüklenmektedir. Ayrıca travmaya maruz kalmak demek, travmatik olaya bire bir şahit olmak ile karıştırılmamalıdır. İkincil travmatik stres bozukluğu adını verdiğimiz bu kavram, travmatik bir olayın ilk elden anlatılması yoluyla travmaya dolaylı olarak maruz kalma olarak tanımlanır. Mağdur tarafından travmanın canlı bir şekilde anlatılması ve ruh sağlığı çalışanlarının bu olayın ardından bilişsel veya duygusal temsili, TSSB’ye paralel bir dizi semptom ve reaksiyonla (örneğin, yeniden deneyimleme, kaçınma ve aşırı uyarılma) sonuçlanabilir. Örneğin, yardım uzmanları genellikle uyku problemleri, stresle ilişkili fiziksel hastalıklar veya alkol ve madde bağımlılığı geliştirirler. Diğer travma biçimlerinin kurbanlarında olduğu gibi yardım uzmanları da tanık oldukları acıdan kendilerini ayırmakta zorlanırlar. Hastalarının acısı, evlerine döndüklerinde bile kendileri ile birlikte gelir. İşte tam da bu noktada Empati Tükenmişlik Sendromu adını verdiğimiz durum devreye girmektedir.
Empati, bir başkasının duygu, duygulanım, biliş ve bu bağlamda algı ve düşüncelerini o kişinin görüşü açısından, onun referans çerçevesinden anlama olarak tanımlanabilir (APA Dictionary). Empati tüm insanlarda, özellikle psikologlarda, doktorlarda ve bakıcılarda arzu edilen bir niteliktir ancak belirli durumlarla nasıl başa çıkacağımızı bilmiyorsak tehlikeli hale gelebilir. Genellikle ikincil travmaya maruz kalan mesleki profesyonellerin çoğu empati tükenmişlik sendromunu yaşayabilmektedir. Çünkü sosyal hizmet, psikoterapi ve hasta bakımı gibi alanlardaki yardım uzmanları duygusal ilk yardım ekipleridir ve bu kişiler diğer herkesin kaçındığı deneyimlere yönelirler. Hastalar; hemşireler, sosyal hizmet uzmanları ve terapistlerle kurdukları duygusal bağ ile iyileşirler ancak bu bağı sağlayan yardım uzmanları bunun altında bitkin düşebilirler. Bu meslekler için empatinin önemi çok büyüktür fakat hem kendileri, hem de karşısındaki insanın iyiliği için empati düzeyinin ayarlanması oldukça önemli bir husustur. Hemen hemen her gün en az bir travmatik öyküye maruz kalan bu meslek grupları, zaman geçtikçe daha düşük empati seviyesi geliştirebilmektedir. Sağlık uzmanları, hastaların acısını hafife almakta ve hatta acıya karşı körelmiş fizyolojik empati belirtileri gösterebilmektedir. Empati tükenmişlik sendorumu adını verdiğimiz bu durum, özellikle psikolog ve psikiyatristlerde görülmesiyle birlikte, hastalarına da istedikleri düzeyde bir tedavi yöntemi ve verimli bir terapötik ilişki oluşturmasını engellemektedir. Sonuç olarak, travmaya maruz kalmış kurbanların acısına fazla ‘dalmak’ ruh sağlığı alanında çalışan meslek grupları açısından yararlı olmayacaktır.
Peki, bu mesleklerin travmatize olmuş hastalarına daha yararlı bir şekilde yardım edebilmesi için empati tükenmişlik sendromunun önüne nasıl geçilebilir?
İlk olarak Öz bakım kelimesinin altı çizilmeli ve “Kendine değer vermelisin ki başkalarını iyileştirebilesin.” cümlesinin önemi akıllara gelmelidir. Kendi refah ve sağlıklarını riske atma pahasına, hayatlarındaki hiç kimse bir başkasının kurtarıcısı olmadığının bilincine varılmalıdır. Diğer bir önemli nokta ise empati, sempati, duygu, duygulanım, ikili ilişkiler ve travma ile alakalı iyi eğitimler almaktır. Bu alanda tecrübeli hoca veya doktorlardan alınmış eğitim bu sendromun önüne geçilmesini kolaylaştıracaktır. Eğitim ile yardım uzmanlarının empatiyi ilgi yönünde “ayarlaması”, acıyı yüklenmeden empatik bir şekilde çalışabilmesi sağlanabilir. Ek olarak, Türkiye’de olmamakla birlikte, yardım uzmanlarının, meslektaşlarına daha yararlı ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak için İkincil Travma Başvuru Merkezi (Secondary Trauma Resource Center) adını verdikleri kuruluş ile birbirlerine destek çıkmaktadırlar. Travmaya maruz kalmış kurbanların duyguları sağlık çalışanlarının içine bir sel gibi aktığında, bu onların yardım etmelerini zorlaştırabilir. Zaten travmatize olmuş bireyler, kendilerine neyin yardımcı olabileceğini fark edemeyecek kadar sıkıntı içerisindedir; yardım eden kişinin de aynısını yapmasına hiç gerek yoktur. Bir hocamızın da dediği gibi, “Bir kez hastanızın yerine geçtiğinizde, ona yardımcı olamamanız muhtemeldir.”.
Araştırmalar, bu stratejilerin tükenmişliğe karşı bir panzehir sunabileceğini göstermektedir. Başarılı terapinin temel özelliğinin terapistlerin hastaları ile sıcak ve anlayış dolu bir iletişim kurmaları olduğunu öne sürmüşlerdir. İlginin bu tür bir iletişimi kolaylaştırdığını ancak aşırı içerlemenin bunu baltaladığını keşfetmişlerdir. Terapistlerin kendilerini hastalarının acılarından ayırma yetenekleri de ikincil travmayı önlemiştir (Miller ve ark., 1995).
“Kendinizi başkalarının ızdırabına açtığınızda, onların ızdırabını geride bırakmak imkansız gibi gelebilir.”
**Geçtiğimiz ay itibariyle en çok ihtiyaç duyduğumuz meslek grupları için önemli bulduğum bu sendorumun önüne geçilmesi için yazdığım yazımın faydalı olması en büyük temennimdir. Deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar dilerim.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın…
Kaynaklar
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5. baskı). https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596
APA Dictionary of Psychology. Empati. https://dictionary.apa.org adresinden 1 Mart 2023 tarihinde alınmıştır.
Benjet, C., Bromet, E., Karam, E. G., Kessler, R. C., McLaughlin, K. A., Ruscio, A. M., … Koenen, K. C. (2016). The epidemiology of traumatic event exposure worldwide: Results from the World Mental Health Survey Consortium. Psychological Medicine, 46(02), 327–343. https://doi.org/10.1017/S0033291715001981
Miller, K., Birkholt, M., Scott, C., ve Stage, C. (1995). Empathy and burnout in human service work: An extension of a communication model. Communication Research, 22(2), 123–147. https://doi.org/10.1177/009365095022002001
Öne Çıkan Görsel: Linkedin
Görsel 1: Think & Glow
Editör: Gülbin Daldal