Negatif Düşünmenin Gücü: Savunmacı Kötümserlik
Çoğumuz farklı olaylara iyimser ya da kötümser bir tavır sergileriz. Kötümser bir tutum duyguların genelde daha olumsuz ifade edilmesiyle ve her şeyin kötüye gideceğine inanmak ile karakterize iken iyimser bir tutum daha pozitif bir enerji yayılmasıyla ve olayların iyi taraflarını görmekle karakterizedir. İyimserlik daha yüksek motivasyona sahip olmak, karşılaşılan bir zorlukla daha iyi baş edebilme becerisi ve kişinin kendi yetenek ve başarılarının farkında olmasıyla ilişkilidir. Kötümserlik ise yaşanan olayların olumsuz yanlarını ele alma, yaşanacak olayların ise olumsuz ihtimallerine odaklanma ile ilişkilidir.
Yapılan çalışmalar pozitif duyguların tatmin ve mutluluktan sağlık ve başarıya kadar birçok konuda önemine dikkat çekmiştir. İyimserliğin daha düşük fiziksel hastalıklara yakalanma oranıyla ilişkili olduğunu ortaya koyan çalışmalar mevcuttur. Bunun yanında iyimser bir tutumun kişinin kendi yeteneklerinin farkında olmasını da beraberinde getirdiğini söylemiştik. Karşılaşılan zor durumlarda iyimser bir yaklaşım kişinin kendi yeteneklerine güvenmesi sayesinde sorunlarla daha etkili bir baş etme becerisi geliştirmesinde fayda sağlar.
Bu çalışmaların aksine kötümserliğin de motivasyon ve başarı kaynağı olduğunu biliyor muydunuz? Kötümserlik her ne kadar depresyon ve daha düşük başa etme becerisiyle eşdeğer görülse de kötümserliğin başarı ve sağlıkla ilgili daha iyi sonuçlarla ilişkili bulunduğu çalışmalar da vardır. Görüldüğü üzere durumdan duruma kişilerin iyimser ya da kötümser olması değiştiği gibi pozitif ve negatif duyguların da kişileri farklı etkileyebildiği bulunmuştur.
Bu yazıda sizlere kötümserliği bir strateji olarak kullanan insanların bu durumdan nasıl fayda elde ettiklerini gösteren savunmacı kötümserlik kavramından bahsedeceğim. Savunmacı kötümserlik kavramı Norem ve Cantor tarafından 1986 yılında ortaya atılmıştır. Bu kavram, bireylerin özellikle yaşanması muhtemel bir olay yaşanmadan önce onu değerlendirme imkanları olduğu zaman ilgili olay hakkında gerçekçi olmayan düşük beklentiler ortaya koymaları ve başlarına gelebilecek her türlü olumsuz durumu derinlemesine düşünmeleri olarak tanımlanır. Bu bireyler geçmişteki başarılarının ve yeteneklerinin farkında olmalarına rağmen gelecekteki performanslarına ilişkin düşük beklentiler içerisindedirler. Fakat tüm bunlar onlara yarar sağlamak içindir çünkü savunmacı kötümserler en kötüyü düşünerek ellerinden gelenin en iyisini ortaya koymayı hedeflerler. Kaygı onlar için kötü bir duygudan ibaret değildir. Kaygı onları başlarına gelebilecek her kötü şeyi detaylıca düşünerek bir çözüm elde etmelerine güdüler. Aynı zamanda bu kişilerin beklentilerinin düşük olması nedeniyle ardından elde ettikleri başarı onlar için daha anlamlı bir hale gelir. Anlaşılacağı üzere başarı değil başarısızlık korkusu bu insanları harekete geçiren şeydir. Düşük beklentiler oluşturarak da kişi performans sırasında stresle baş edebilmeyi hedefler.
Savunmacı kötümserlik, iyimserlik ya da kötümserlikten farklıdır. Kavramın içinde kötümserlik ifadesi geçse de bu kötümserlik iyi bir sonuç elde etmek için kişi tarafından stratejik olarak oluşturulur. İyimser olmak savunmacı kötümserler için hazırlıksız olmak, kötümser olmak da kaygının ve kötü duyguların onları ele geçirerek yenmesi anlamına gelebilir. Savunmacı kötümserler başarısızlık olasılığını hesaba katarlar fakat bu durum onlara daha fazla motivasyon kaynağı oluşturur. Bu bağlamda Norem ve Cantor (1986) tarafından Michigan Üniversitesi’ndeki lisans öğrencileriyle yapılan çalışmada savunmacı kötümser öğrencilerle iyimser öğrenciler arasında geçmiş başarı ve deneyim düzeylerinde önemli bir fark olmasa da savunmacı kötümser öğrencilerin istenilen görev öncesi iyimser öğrencilere oranla önemli ölçüde daha az başarılı olacaklarını bekledikleri bulunmuştur. Aynı çalışmada bir grup savunmacı kötümser öğrenci, görev öncesi cesaretlendirilip teşvik edilmiş diğer savunmacı kötümser gruba ise herhangi bir teşvik olmaksızın onlardan görevi tamamlamaları istenmiştir. Cesaretlendirilen savunmacı kötümserlerin, iyimser ve herhangi bir teşvik görmeyen savunmacı kötümser gruba göre önemli ölçüde düşük performans sergiledikleri bulunmuştur. Görüldüğü üzere kötümserlik, savunmacı kötümserlerin başarısızlığı engellemek adına kullandıkları bir stratejidir. Bu strateji düşük beklenti oluşturarak başarısızlığa hazır olmaya ve en kötü senaryoyu düşünüp önceden prova yapmaya olanak sağlar. Bu sayede de oluşabilecek herhangi bir olumsuz durum üzerinde kontrol elde edilir. Yani kötümserlik performansa zarar vermekten ziyade performansı iyileştirir. Savunmacı kötümserlerin geçmişteki başarılarının farkında olduğundan bahsetmiştik, bu başarılarının gelecekteki başarılarını garanti ettiğini düşünmezler bu nedenle de gelecekteki performansları için gerçekçi olmayan düşük beklentiler oluştururlar.
Savunmacı kötümserler olumsuz düşünmeyi ne kadar bir strateji olarak kullansa da bunun her alanda işe yaradığı söylenemez. Zuzul (2008) yaptığı çalışmada savunmacı kötümserlerin romantik ilişkilerde iyimserlere oranla daha az tatmin yaşadığını ve bir ayrılıktan sonra daha uzun sürede toparlandığını bulmuştur. Savunmacı kötümserler için pozitif bir geçmiş, kaygılı bir şu an ve kötümser bir geleceğe sahip oldukları söylenebilir.
Bu içerik ilginizi çektiyse şuna da bir göz atın: Psikolojik İyi Oluş
Kaynaklar
Norem, J. K., ve Cantor, N. (1986). Anticipatory and post-hoc cushioning strategies: Optimism and defensive pessimism in “risky” situations. Cognitive Therapy and Research, 10, 347-362.
Norem, J. K., ve Cantor, N. (1986). Defensive pessimism: Harnessing anxiety as motivation. Journal of Personality And Social Psychology, 51(6), 1208.
Tekin, I. (2018). Savunmacı kötümserliğin akademik başarı, bilişsel esneklik, kaygı ve kişilik açısından incelenmesi. (Doktora Tezi). Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Marmara Üniversitesi.
Zuzul, T. (2008). Preparing for the worst: Defensive pessimism in romantic relationships. Suvremena Psihologija, 11(2), 203-203.
Öne Çıkan Görsel: Pixels.com
Görsel 1: Pinterest.com
Görsel 2: Deviantart.com
Görsel 3: Clipart-library.com
Editör: Rana Çevik