Vygotsky ve Yakınsak Gelişim Alanı

1896 yılında Rusya’da dünyaya gelen Vygotsky, 1934 yılında tüberküloza yakalanma sebebiyle erken yaşta vefat etmiştir. Moskova Üniversitesinde okuyan Vygotsky, 1924 yılında psikoloji alanıyla ilgilenmeye başladı. Gelişim psikolojisine kısa yaşamında dahi çok önemli katkılarda bulunmuştur. Çocuk gelişimine Piaget’ten farklı olarak sosyo-kültürel bağlamda yaklaşmış, çocuğun gelişiminde toplumun ve toplumsal yapının önemi üzerinde durmuştur. Gelişimde kültürün önemini vurgulamış ve çocuğun toplumdan bağımsız olarak büyüyemeyeceğini, doğduğu andan itibaren toplumun parçası olduğunu vurgulamıştır.

Vygotsky; Piaget, Freud ve Pavlov gibi ünlü psikologlarla aynı dönemde yaşamış, psikoloji alanına katkılar sağlamıştır fakat yaşadığı dönemde ülkesindeki siyasal karmaşalar ve baskılar sebebiyle fikirlerin ulaşılamaz oluşu ve engellenmesiyle Vygotsky’nin görüşleri dünya genelinde diğer psikologlar kadar yaşadığı dönemde yankı uyandıramamıştır. Rus hükümeti 1930 ile 1950 yılları arasında Vygotsky’nin eserlerini yasaklamıştır. Vygotsky’nin düşüncelerinin önemi 1900’lü yılların sonlarında anlaşılmaya ve kabul görmeye başlamıştır. Vygotsky’nin çocuk gelişimi ve eğitimindeki görüşlerinin yayılmasıyla 20. yüzyılın sonlarına doğru ülkelerin eğitim biçiminde de değişiklere gidilmiştir.

Aynı dönem gelişim kuramcılarından biri olan Piaget ise bilişsel gelişimi biyolojik ilkelerle açıklamıştır. Piaget’e göre bebekler oluşturdukları şemaları organize ve adapte ederek gelişme kaydederler. Piaget’e göre gelişim denge-dengesizlik sürecidir. Vygotsky, çocuğun bilişsel gelişiminde 2 yaşına kadar “doğal çizgi”nin var olduğunu 2 yaşından sonra ise doğal çizgi yerini “kültürel çizgi”ye bıraktığını söyler. Rus psikolog, bilişsel gelişimin sosyal çevrenin zenginliğiyle gelişeceğini ve sosyal çevredeki desteğin çocuğun bilişsel gelişiminde önemli katkılarda bulunacağını ifade eder. Yüksek psikolojik işlemler, kültürel aktarma araçları, kişinin içinde yaşadığı sosyal ve fiziksel çevrenin arasındaki etkileşimler sayesinde oluşmaktadır.

 

Vygotsky, bilişsel gelişim alanında yetkinliklerle ilgilenmiştir. Bu yetkinlikler toplumun daha olgun bireyleri ile çocuklar arasındaki karşılıklı etkileşimler sonucunda gelişir. Bu etkileşimi ünlü psikolog “düşünmede çıraklık” olarak nitelendirmiştir. Çıraklıktaki amaç, çocuklara eğitim verme ve yetişkinlerin destekleri ile içinde bulunulan kültürün önem verdiği bilgi ve yeteneklerin kazanılmasının sağlanmaktır. Rehberlik ve destek ile çocukların; pratik becerilerde (düğme ilikleme, çivi çakma vb), toplumsal becerilerde (yaşlılara saygı, toplu taşıma kuralları vb) ve zihinsel becerilerde (yazı yazmak, araştırarak bilgi edinmek vb) gelişimleri artar.

Vygotsky, öğrenmenin çocuğun tek başına yapabileceği bir etkinlik olmadığını, çocuğun diğer insanlarla karşılıklı ilişkiler içerisinde olduğu sürece öğrenmenin olabileceğini belirtmiştir. Yani aslında çocuk öğrenmeye çevresindeki insanlarla ve sosyal çevreyle olan etkileşimle başlar.

 

Vygotsky’nin bilişsel gelişim kuramının temelinde, çocuğun kendi başına problem çözmesiyle daha yetenekli bir akran veya bir yetişkin iş birliğiyle problem çözme becerisindeki artış olarak belirlenen gizil gelişme dönemi arasındaki fark vardır. Vygotsky bu tanımı Yakınsak (Yakınsal) Gelişim Alanı olarak isimlendirmiştir. Çocukların bağımsız olarak tek başına problem çözmesini alt sınır olarak belirlemiş, bir yetişkin veya akran rehberliği ve desteğiyle daha zor bir problemi çözmesini ve daha fazla sorumluluk almasını ise üst sınır olarak belirtmiştir.

Yakınsak gelişim alanı üç temel varsayıma dayanmaktadır. Bu varsayımlardan ilki genellik” olarak açıklanır. Genellik varsayımı, kişinin tek başına belirli görevleri başarabilirken iş birlikçiyle daha fazla görev başarabilmesidir. Belirli konulardaki iş birliği gelişim düzeyine katkı sağlar. İkincisi, yardım etme” varsayımıdır. Yardım etme, çocuğun kendisinden daha yetenekli bir kişiyle etkileşime girmesi ve zor görevlerdeki kavramların çocuğa anlayabileceği biçimde açıklanmasıdır. Üçüncü varsayım, potansiyellik” varsayımıdır. Potansiyellik, devam eden gelişim ve öğrenmeye hazır olma halidir. Vygotsky, bu kuramda gelişimin öğrenme için bir gereklilik olduğunu söylemiştir

Yakınsak gelişim alanını temel alan ve bu düşünce üzerinden gelişen bir diğer kavram ise iskele kurma” kavramıdır. İskele kurmada vurgulanan önemli yerlerden biri de sorumluluk paylaşımıdır. Sorumluluk paylaşmak, toplumdaki bireylerin ortak işler yapabilmesi ve etkileşim halinde olmasıdır. İskele kurma yönteminde yetişkin çocuk için öğrenme çevresini düzenler, kullanılan teknik ve sembolleri açıklar, görevin ortaya konmasını ve onun bağlam içine yerleştirilmesini sağlar.

 

Kaynaklar

Ahioğlu, E. N. (2008). Kültürel tarihsel kuram çerçevesinde çocuk gelişimi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 41(1), 163-186.

Ahioğlu, E. N. (2012). Gündelik yaşamda çocuklar ve anne-baba arasındaki iskele kurma temelli etkileşim. Kalem Eğitim ve İnsan Bilimleri Dergisi, 2(1), 39-69.

Ergün, M. ve Özsüer S. (2008). Vygotsky’nin yeniden değerlendirilmesi. Sosyal Bilimler Dergisi, 269-292.

Öncü, T. (2018). Lev S. Vygotsky’nin gelişim kuramı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 39(1-2), 227-236.

Ünveren Kapanadze, D. (2019). Vygotsky’nin sosyo-kültürel ve bilişsel gelişim teoirisi bağlamında Türkçe öğretiminin değerlendirilmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1(47), 181-195.

Öne Çıkan Görsel: wsj.com

Editör: Gülbin Daldal

Leave a Reply