Toplumdaki Anlaşmazlıklar Çözülebilir Mi?

Toplum oluşumu nasıldır? Toplumdaki hiyerarşi nasıl ortaya çıkar? Dış gruba karşı ortak nefret duyguları oluşur mu? Düşman görülen toplulukla anlaşma sağlanabilir mi? Toplumdaki çatışmaların çözümü nedir? Bu soruların cevabını Muzafer Sherif, 1954 yılında Oklahoma’nın San Bois Dağı’nda yaptığı deneyle bulmaya çalışmıştır.

Hırsızlar Mağarası” deneyine geçmeden önce Muzafer Sherif’in kısaca hayat hikayesine değinmek gerekir. Muzafer Sherif 29 Temmuz 1906 yılında İzmir Ödemiş’te doğmuştur. İstanbul Üniversitesinde Felsefe Bölümünü tamamladıktan sonra psikoloji öğrenimi için Amerika’ya gitmiştir. 10 yıl sonra ülkesine geri dönüp Ankara Üniversitesinde psikoloji doçenti olarak çalışmaya başlamıştır. 1940 yıllarında ülkenin gündeminden ve dönemin ideolojilerinden etkilenerek kendi görüşlerini yazmaya başlamış ve dönemin iktidarının dikkatini çekmiştir. Hakkında 27 yıl hapis kararıyla tutuklanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Muzafer Sherif gibi bir bilim insanının tutuklanmaması için dönemin hükümetine çağrıda bulunmuş bunun sonucunda Muzafer Sherif ülkede kalmamak koşuluyla serbest bırakılmış ve Amerika’ya gitmiştir. Burada sosyal psikoloji alanına dair çalışmalarını sürdürmüştür.

Robers Cave (Hırsızlar Mağarası) deneyi Muzafer Sherif, eşi Carolyne Sherif ve arkadaşları tarafından düzenlenmiştir. Deneye 11-12 yaşlarında 22 çocuk katılmıştır fakat bir deneyin içerisinde olduklarına dair bilgileri yoktur. Bu çocuklar birtakım testlerden geçirilmiştir. Fiziksel ve gelişimsel olarak normal çocuklardır. Ayrıca sosyoekonomik durumları, ten renkleri ve dinlerinin aynı olmasına dikkat edilmiştir. Çocukların birbirlerini daha önce tanımamış olması denek seçiminde göz önünde bulundurulmuştur. Sherif’in bu seçimlerdeki amacı ortak kişilik özellikleri ve mevcut kişisel iletişimi sabit tutarak deney üzerindeki olabilecek etkileri ortadan kaldırmaktır.

Muzafer Sherif ve arkadaşlarının deneyinde çocuklar dağın eteğine kamp yapmak için gelmişlerdir. Çocuklar 11 kişi olacak şekilde ikişer gruplara ayrılmışlardır. Grupların bu ayrımdan önce diğer grubun varlığına dair bilgileri bulunmamaktadır. Bir grubun kamp için bulundukları yerden diğer grubu göremeyeceği ve işitemeyeceği kadar aralarında mesafe vardır.

Deneyin ilk aşaması grup için kaynaşma ve bağ kurma aşamasıdır. Çocuklar bu aşamada kamp alanını düzenlemişler, birlikte oyun oynamışlar ve kamp grubundaki arkadaşlarını tanımışlardır. Birinci aşamada çocuklar grup içinde kaynaşmışlardır ve grup içindeki güçlü olan arkadaşlarından bir tanesini kendilerine lider seçmişlerdir. Grup içi alt-üst kademeler oluşmuş ve görev dağılımı yapılmıştır. İki grup da kendilerine grup ismi oluşturmuşlardır. Bir grup ”Kartallar” olarak kendilerini isimlendirirken diğer grup ise ”Çıngıraklar” olarak kendilerini isimlendirmişlerdir. İlk aşamanın sonunda grup içinde yapılan aktivitelerin grup içindeki bağı güçlendirdiği gözlemlenmiştir.

İkinci aşamada ise grupların karşılıklı olarak rekabet içinde olacağı yarışmalar düzenlenmiştir. Bu aşamada gruplar arasında rekabet ve düşmanlık artmış, karşılıklı olarak hakaret içerikli söylemlerde bulunulmuş hatta oyun sonrasında birbirlerinin yaşam alanına baskınlar düzenlemişlerdir. Deneyin ikinci aşamasında bir grubun kesin olarak kazanacağı ve diğer grubun kesin olarak kaybedeceği durumlarda, gruplar arası çatışmanın kaçınılmaz olacağı ve grup içi bağ daha da artarken dış gruba karşı öfke ve düşmanlığın da artmakta olduğu gözlemlenmiştir.

Üçüncü aşamaya yapılan deney planından daha önce geçilmiştir çünkü gruplar arası düşmanlık iyice artmış birbirlerine zarar verme durumuna kadar gelmiştir. Üçüncü aşamada ise her iki grubun da ihtiyaçları veya amaçları doğrultusunda görevler verilmiştir ve bu görevler karşılıklı yardımla yapılabilecek görevlerdir. Bu görevlere örnek olarak kamp alanına gelen içme suyunda oluşan hasarı tamir etme ve çocukların sevdiği film gösterisini kamp alanına getiren aracın çamur olan araziden çıkarılması gibi görevleri gösterebiliriz. İki grup da rekabet olmayan durumlarda amaçları için birlikte çalışmalar yapmışlardır. Grupların ortak amaçları doğrultusunda yaptıkları çalışmalar çatışmaları unutturmuş ve yardımlaşma çatışmanın yerini almıştır. Çocuklar ortak görevlerde çatışmacı iki grup yerine tek bir grup olmuştur.

Karşılıklı iki veya daha fazla grup amaçlarını gerçekleştirmek için birbirine ihtiyaç duyuyorsa ve rekabet ortamı yoksa her bir grubun tutumlarının ve davranışlarının diğer gruba karşı olumlu olması beklenmektedir.

Gruplar arasında rekabete dayalı bir durum varsa bir grubun tutum ve davranışlarının diğer gruba karşı olumlu olmasını bekleyemeyiz. Hatta grupların diğer gruba karşı olumsuz düşünceleri grup içi üyelerce benimsenir ve olumsuz grup normları oluşur. Grup üyeleri diğer gruba karşı düşmanca duygular besleyebilir.

Hırsızlar Mağarası deneyi toplumsal çatışmaların çözümü için toplumdaki bireylere yol gösterme niteliğindedir. Toplumdaki gruplar sürekli rekabet halinde olmak yerine toplum için ortak bir amaç doğrultusunda birlikte hareket edip sosyal teması arttırırlarsa birbirleriyle yakınlaşır ve iyi ilişkiler kurarlar. Toplumda çatışma yerine iş birliği olur.

Kaynaklar

Çalışkan, S. (2019). Ev sahibi halkın Suriyeli göçmenlere yönelik tutumu: İstanbul; Sultanbeyli-Kadıköy ilçeleri,[Yüksek lisans tezi, İstanbul Aydın Üniversitesi]. https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/625664/yokAcikBilim_10280703.pdf?sequence=-1&isAllowed=y

Özyılmaz Kiraz, B. (2020). 1915 olaylarına dair Türk-Ermeni uyuşmazlığı ve sivil toplum girişimlerinin uyuşmazlık çözümündeki başarısının gerçekçi çatışma kuramı açısından analizi. Turkish Studies-Economics, Finance, Politics, 15(1), 463-479. https://dx.doi.org/10.29228/TurkishStudies.40411

Şahin, Y. (2013). Çatışma kuramları ve kimlik temelli çatışma kuramları: Teorik bir giriş. Barış Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri Dergisi, 1(1), 32-55.

Öne Çıkan Görsel: forbes.com

Görsel 1: blogspot.com

Editör: Gülbin Daldal

Yorum Bırak