“Düşüş: Boeing Davası Belgeseli” Sosyal ve Örgütsel Psikoloji Bağlamında İnceleme
Şirketlerin önemli kararları almalarında etkili olan grup süreçleri nelerdir? Her liderlik tarzı yapıcı sonuçlar doğurur mu? Bu inceleme, olay hakkında okuyuculara farklı bakış açıları kazandırmak için yazılmıştır. Yazarın profesyonel bir inceleme yazma iddiası yoktur. İyi okumalar!
Dünya, 29 Ekim 2018’de son dönemin en büyük uçak kazalarından birinin haberiyle uyandı. İçinde farklı etnik kökenlere sahip birçok yolcu bulunan uçak, Endonezya’dan havalanmasından dakikalar sonra düşüşe geçmişti. 188 kişinin hayatını kaybettiği bu kaza, dünya genelinde bir endişe dalgasına neden oldu. Medya, bu kaza için Endonezya’yı ve hava yolu şirketini hedef alırken, kimsenin aklına mükemmel uçaklar üreten Boeing firmasını suçlamak gelmemişti. Yapılan araştırmalar sonucunda kazaya neden olan şeyin uçağın bir parçası olan yeni bir yazılım cihazı olduğu anlaşıldı. Cihaz hakkında pilotlar bilgilendirilmemişti. Bu bilginin ortaya çıkması sonucunda Boeing şirketi sorumluluk almadı ve piyasaya yeni sürdükleri uçağın satışının devamı için elinden geleni yapmaya devam etti. Ancak uçak güvenli değildi. Beş ay sonra aynı model uçak tekrar düştü ve bu kazada da 157 yolcu yaşamını yitirdi (Kennedy, 2022).
2022 yapımı, yönetmenliğini Rory Kennedy’nin üstlendiği “Düşüş: Boeing Davası” isimli belgesel bu trajediyi konu alıyor. Belgeselde kaza sonucu hayatını kaybeden yolcuların yakınlarının ifadelerini görüyoruz. Özellikle kızgınlar çünkü sevdiklerini ihmal ve ekonomik rekabet uğruna kaybetmişler. Belgeselin sonunda akla gelen soru ise şu, insan hayatı gerçekten bu kadar değersiz mi?
Psikoloji açısından baktığımızda, bu duruma yol açabilecek birçok faktörle açıklayacağız. Bunlardan ilki Boeing yöneticilerinin karar almada etkisinde kaldığı grup dinamikleridir. İkincisi ise şirketin değişen yönetici kadrosuyla örgütün gösterdiği bazı özelliklerdir.
Belgeselde, şirketin sorumlu olduğu hatalarının üstünü ısrarla örtme çabasını görüyoruz. İlk başta bu kazayı başka faktörlere atfediyorlar. Sonrasında yazılım hatası olduğu anlaşılınca pilotlara eğitim verip uçağı tekrar kullanıma sunuyorlar. Bu çabalarının nedeni ise hem ekonomik olarak zarara girmemek hem de piyasa yarışında oldukları başka şirketlerden geri kalmayıp kâr elde etmek. Çabaları karşılıksız kalmıyor ve uçak tekrar kullanıma sunuluyor. Ancak bir süre sonra bu hatalı tasarımın pilot eğitimiyle de çözülmediğini görüyoruz çünkü eğitim almış pilotlar prosedürü uyguladıkları halde kazanın önüne geçemiyorlar ve can kaybı artıyor (Kennedy, 2022).
Boeing, belgeseldeki çalışanların söylediğine göre başlarda çıkarılan ürüne ve çalışanlara odaklı ve grup sargınlığı yüksek bir şirketti. Grup sargınlığı, söz edilen grup üyelerinin birbirlerine bağlılığını ve düşkünlüğünü ifade eden bir terimdir. Grup sargınlığı ne kadar fazlaysa üyeler o grupta kalma ve yapılan etkinliklere katılma davranışını sürdürür (Aronson ve ark., 2012). Başta yüksek gözüken bu grup aidiyeti şirketin yönetici kadrosunun değişimiyle azalmaya başlar çünkü artık kişilerin değil kazanılan paranın önemi vardır. Gruptaki kişilerin ürünün kalitesine yönelik yapıp ettikleri veya ürünle ilgili objektif düşüncelerini belirtmeleri kazancı azaltıyorsa, o kişi ya ciddiye alınmıyor ya da şirketle ilişkisi kesiliyordu. Bu da aidiyetin gittikçe düşmesine yol açtı.
Yöneticilerin değişmesi sadece grup sargınlığının düşmesine değil, bireyselliğin de yok olmasına neden oldu. Bireyselliğin yok olması, gruba ait kişilerin dürtüsel davranışlar göstermesine neden olabilir çünkü kişilerin hesap verme sorumluluğu yoktur. Ayrıca grup normlarına boyun eğme olasılıkları da artar (Aronson ve ark., 2012). Bahsi geçen olayda da çalışanların başta ürünlerinden sorumlu, nitelikli mühendisler olduklarını görüyoruz. Şirketin dinamiklerinin değişmesiyle ve çalışanların sadece ürün çıkarıp para getirmeye yarayan işçiler konumuna düşmesiyle bireysellikleri yok oluyor. Bununla birlikte artık hataların gözetilmediği ve “ekonomik öncelik” grup normuna boyun eğen bir çalışan topluluğu görüyoruz.
Çalışanların durumundan yönetici grubun durumuna bakacak olursak, burada da grubun etkileşimleri sonucu ortaya çıkan işlem kaybını görüyoruz. Bu da grup içindeki etkileşimler sonucu doğru kararların alınmasının engellenmesi demek oluyor (Aronson ve ark., 2012). İşlem kaybı birçok etkileşimden kaynaklanabilir. Örneğin gruptaki yetkin olmayan kişinin görüşlerine güvenme sonucu olabilir. Vakada da gördüğümüz gibi, teknisyenlerin görüşünün hiçe sayılıp daha yüksek statülerdeki CEO’ların istekleri öncelik olarak kabul edilmiş. Diğer bir neden ise grup içi iletişimsizlik olabilir (Aronson ve ark., 2012). Çalşanların belgeselde ifade ettiklerine göre, pek çok çalışan uçaklardaki kritik hataları fark edip yöneticilerle iletişime geçmeye çalışmışlar ancak kimse onları dinlememiş. Bu gibi nedenlerden dolayı şirket, ortaya koyduğu ürün hakkında verilen kararlarda ve uçak kazaları sonrası sorumluluğu alıp almama kararlarında çok büyük yanlışlar yapmış.
Peki daha doğru kararlar almak için, sosyal psikolojiye göre, ne yapabilirlerdi? Öncelikle kararı alacak grup veya liderler tarafsızlığını koruyabilirdi, yani ekonomik çıkarı öncelik almanın yanında ürünün kalitesiyle ilgili sorunları dinlemeye de açık olabilirlerdi. Bu tarafsızlığı gösterecek dışarıdan üyelere danışabilirlerdi (grubun çıkarı üyeler tarafından öncelik alınacağı için bu kaygıya sahip olmayan birini kaynak alma). Liderler birbirinden ayrı toplanan alt gruplar kurup karar aşamasında bu gruplara danışabilirlerdi. Karar verirken ve fikir alırken isimsiz görüş bildirilmesi de yanlılığı önlemek adına yarar sağlayabilirdi (Aronson ve ark., 2012). Bu gibi uygulamalara gidip karar almada tarafsız davranma, bu süreçte şirketin yararına olabilirdi.
Durumu açıklayabilecek ikinci bakış açımız da örgütsel psikoloji alanından geliyor. Örgütsel psikoloji alanında en çok araştırılan konulardan biri liderliktir. Ancak literatürde liderlik hakkında oluşturulan kaynakların çoğu liderliğin olumlu ve iyileştirici türlerine odaklanmaktadır. Bunun yanı sıra toksik ve yıkıcı nitelikleri olan liderlik türleri bulunmaktadır ve bu konuya ilgi gün geçtikçe artmaktadır (Harris ve Jones, 2018).
Son yapılan çalışmalar, liderlik ve yönetimdeki olumsuz davranışların belli bireylere veya gruplara yönelik eylemlerde kendini gösterdiğini ortaya koydu. Bu eylemlerden bazıları: Bazı meslektaşların diğerlerine göre bariz bir şekilde kayırılması, kurum içindeki mevcut kişisel ilişkilerin bazı meslektaşların ilerlemesini etkilemek için kullanılması ve statüko için potansiyel bir tehdit olarak görülen kişilerin görüşlerini zorbalıkla bastırmak için cezalandırıcı e-postalar gönderilmesidir (Harris ve Jones, 2018). Boeing vakasında da uçakların yapımındaki hataları göstererek ürünü iyileştirmeyi öneren ancak maddi kayba neden olacak öneriler yöneticiler tarafından göz önüne alınmamış, bu kişilere ya olumsuz yanıtlarla geri dönülmüş ya da şirketle ilişikleri kesilmiş.
Zayıf ve yıkıcı liderlikle ilgili yapılan diğer çalışmalar ise bu tür liderlerin başta kendi otoriteleri olmak üzere konumsal otoritenin son derece bilincinde olduklarını, suçu başkalarına atma ve başkalarının başarısını üstlenme eğiliminde olduklarını, hatalı veya adaletsiz oldukları için özür dilemediklerini, otoriteyi kendileri gibi düşünen küçük bir grup insandan bulduklarını göstermektedir (Harris ve Jones, 2018). Boeing yöneticileri, bu tür bir liderliğe uzak değillerdi. Kaza haberleri geldiğinde hava yolu şirketini, kazanın olduğu ülkeyi ve düşen uçağın pilotunu suçlamışlardı. Gerçekleşen kazalar sonrasındaysa ölen yolcuların yakınlarını aramamış veya başka bir şekilde onlara ulaşmamışlardı. Bu nedenle Boeing yöneticilerinin liderlik tarzlarının yapıcı nitelikten çok yıkıcı niteliğe sahip olduğu söylenebilir.
Kaynaklar
Aronson, E., Wilson, T. D. ve Akert, R. M. (2012). Sosyal psikoloji. Kaknüs Yayınları.
Harris, A. ve Jones, M. (2018). The dark side of leadership and management. School Leadership & Management, 38(5), 475-477.
Kennedy, R. (2022). Downfall: The case against Boeing [Belgesel]. Netflix. https://www.netflix.com/title/81272421
Öne Çıkan Görsel: freepik.com
Görsel 1: washingtonpost.com
Görsel 2: havayolu101.com
Görsel 3: etwinningonline.eba.gov.tr
Görsel 4: inquirer.com
çok açıklayıcı bir inceleme 👍