Ölüm Hakkı
”Ölmek bir hak mıdır?” sorusunun yanıtlarından birisi olan ötenazi günümüzde etik, hukuk, tıp vb. pek çok alanlarca tartışılmaktadır. Kökenine baktığımızda ‘‘eu’’ (iyi, güzel, hoş) ve ‘‘thanatos’’ (ölüm) kelimelerini birleşmesiyle oluştuğunu gözlemleyebiliriz. İyi ölüm anlamına gelen ötenazi kendi içerisinde pek çok kavrama ayrılmaktadır:
- Aktif Ötenazi : Doktorun fiili bir hareketle hastanın ölümünü sağlamasını belirtir. Doğrudan bir uygulama gerçekleşir.
- Pasif Ötenazi (Ortotanezi) : Hastalığın tedavisine yönelik ilaçların kesilmesi, hayatta tutan makinelerin kapatılması gibi dolaylı yoldan ölümün gerçekleşmesi amaçlanır. Pasif ötenazi ile aynı zamanda hastanelerdeki yatak yetersizliğiyle karşılaşma sorunun önüne geçildiği düşünülmektedir ve ötenazi tartışma konularından birisidir.
- İradeye Bağlı Ötenazi : Bilinci yerinde olan hastanın kendi isteğiyle ölümünü istemesidir. Temyiz gücü, aydınlatılmış onam ve istemlilik iradeye bağlı ötenazinin şartlarıdır.
- İrade Dışı Ötenazi : Hastanın ölüm ve yaşam arasında seçim yapamayacağı durumlarda uygulanan ötenazidir.
Bir hastanın hastalıktan dolayı çektiği acıyı sonlandırmak için acısız bir şekilde tıbbi yollarla hastanın hayatına son verme işlemi olarak da genel bir tanımını yapacağımız ötenazide tartışılması gereken bir diğer konunun ruh sağlığı üzerinden açılması gerektiğini düşünüyorum. Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre sağlık, sadece kişinin hastalık veya sakatlığının olmayışı değil; fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Bu tanımdan yola çıkarak ruh sağlığı bozulmuş, aşırı psikiyatrik çöküntü halinde olan ve iyileşmesi mümkün görülmeyen psikiyatrik rahatsızlığı olan kişilere acısız bir şekilde tıbbi yollarla ölümün sağlanıp sağlanmaması tartışılması gereken konulardandır. Hollanda bu konuda sadece dayanılmaz acı veren somatik hastalıkların değil, aynı zamanda psikiyatrik hastalıkların da dayanılmaz acı vermesi sonucunda ötenazi uygulanması gerektiği düşüncesinden yola çıkarak psikiyatrik hastalarda da ötenazinin uygulanabileceğini kabul eden ve uygulayan ilk ülkedir. Kişilerin ve ülkelerin farklı düşüncelerde olduğu bir konu olan ötenazi, kişilerce ve ülkelerce kabul edilen / kabul edilmeyen durumlarla karşımıza çıkmakta. Bazı ülkeler çeşitli kısıtlamalarla yasal hale getirmiş durumda. Örneğin; Fransa 2005 yılında Pasif Ötenazi Kanununu kabul ederek pasif ötenaziyi yasal hale getirmişken, aktif ötenazinin gerçekleşmesi için gerekli yasayı kabul etmemiştir.
Geçmişten günümüze hala tartışmalı bir konu olan ötenazi sizce ülkemizde yasal olmalı mı?
Kaynaklar
Kutlu, İ., Çavuşoğlu, O. & Uygun, K. K. (2018). Ötenazi algısı üzerine nitel bir araştırma. PESA Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 4 (2), 241-253. https://dergipark.org.tr/en/pub/pesausad/issue/38657/416569
Şen, Y. F. (2015). Yaşam hakkı: İdam, kürtaj, ötenazi ve siyasal sorumluluk. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 19 (2), 1-26. https://dergipark.org.tr/en/pub/ataunisosbil/issue/2839/38764
Özkara, E. (2008). Ötenaziye farklı bir bakış: Belçika’da ötenazi uygulaması ve ülkemizdeki durum. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 0(78), 105-122.
Biton Serdaroğlu, E. (2016). Ötanazi – Ölme hakkı .Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi – Hukuk Araştırmaları Dergisi, 463-491. https://dergipark.org.tr/tr/pub/maruhad/issue/36500/333917
Hatice, İ. (2011). ‘‘Ötenazi’’ kavramının ahlak felsefesi açısından incelenmesi. (Düzeltilmiş yüksek lisans tezi). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.