Ego Psikolojisi ve Feminist Psikoloji

Ego dediğimiz şey nedir ve bizim hayatımızı nasıl etkiler sorusu ile başlamak istiyorum bu yazıya. Ego, en genel anlamıyla ”ben” derken kastettiğimiz, her türlü ruhsal-bedensel olayın merkezi olarak düşündüğümüz bilinçli varlığımız. Teorik açıdan nötr olan ve gündelik dilde de bu haliyle kullanılan bu ego tanımı, çeşitli kişilik teorilerinde de rastladığımız ego tanımıdır. (Psikoloji Sözlüğü,2003)

Freud’a göre ego düşünmeyi ve hareketleri kontrol eden ruhsal bir mekanizmadır. Ego kısmen bilinçli, kısmen ön bilinçli ve kısmen de bilinçsiz şekilde çalışır.  Ego, dış dünyadaki id’in dürtülerini tatmin etmeye çalışır ama haz ilkesine göre hareket etmektense, ego gerçeklik ilkesine [Freud’a göre, egonun gerçek dünyada içgüdüsel taleplerini güvenli ve etkili bir şekilde tatmin etmeye çalıştığı yol. (Understanding Psychology,2014)] göre çalışır. Örneğin; eğer susadıysanız, egonuz susuzluğunuzu etkili ve güvenli bir şekilde gidermeye çalışacaktır.

Kişiliğin yapısı Freud’un teorisinde, kişilik farkları bireylerin temel dürtüleriyle başa çıkma yöntemlerinin çeşitlilik göstermesinden kaynaklanır. Freud, bu çeşitlilikleri açıklamak için kişiliğin iki zıt bölümü arasında süregelen bir çatışma olduğunu öne sürmüştür. Bu bölümler özün üçüncü bir bölümü olan ego tarafından idare edilen “süperego”dur. (Psychology and Life,2020)

“İd”in, ruhsal aygıtımızın en eski ve en ilkel parçası olduğu kabul edilmektedir. İçgüdülerimizi ve doğuştan var olan her şeyimizi içermektedir. İşleme biçimi tamamen gerçeklik ve mantıkla uyuşumudur. Yani bilinçdışı kuralları (kuralsızlık) işlemektedir. Bu durumda buradaki duygu ve düşünceler zaman, yer, dış dünyaya uyum kavramı tanımazlar. Asıl olan dürtülerin tatmine ulaşmasıdır (haz ilkesi). İd bu dürtülerinin tatmin edilmesinde (boşaltılması) egoyu kullanmaktadır, egoya baskı yapmaktadır.

Süperego, toplumdan öğrenilen ahlaki tutumların da dahil olduğu bireyin değerlerini içerir. Süperego hepimizin de hâkim olduğu vicdan kavramına karşılık gelir diyebiliriz. Süperego yapılması ve yapılmaması gerekenlerin iç sesidir. Aynı zamanda bireyin olmak istediği bunun için çabaladığı kişinin örneğini, ideal egoyu da içerir.

Ego, id’in dürtüleri ile süperegonun emirleri arasında arabuluculuk görevi gören “öz”ün gerçeklik temelli yönüdür. Ego, fiziksel ve sosyal gerçeklik üzerindeki kişisel görüşünü, yani davranışın nedenleri ve sonuçları arasındaki bilinçli inançlarını temsil eder. (Understanding Psychology,2014)

Psikodinamik Teorileri Genişletme

Freud’dan sonra gelen bilim insanlarından bazıları onun temel kişilik görüşünü, bilinçdışı ve ilkel güçlerin sosyal değerlerle çarpıştığı bir savaş meydanı olarak adlandırmışlardır. Bu bilim insanları da psikanalitik görüşünde çok önemli değişikliklere gitmiştir. Freud’dan sonra gelen bilim insanları şu değişiklikleri yapmıştır:

  • Ego savunması özün gelişimi, bilinçli düşünce süreçleri ve kişisel yeterlik de dâhil olmak üzere egonun görevlerini daha çok vurgulamışlardır.
  • Kültür, aile ve arkadaş gibi sosyal değişkenlerin, kişiliğin şekillenmesinde önemli rol oynadığını savunmuşlardır.
  • Genel cinsel dürtülerin ve libidinal enerjinin önemini daha az vurgulamışlardır.
  • Kişilik gelişiminin sadece çocukluk dönemine değil, tüm yaşam sürecine ait olduğunu belirtmişlerdir.

Karen Horney (1885-1952)

Feminist psikolojinin kurucularından biri olması ve insan davranışı araştırmalarına katılan ilk kadınlardan biri olmasıyla ünlü bir Alman psikanalistti. Freud’un bir takipçisi olmasına rağmen, bazı açılardan fikirleri ondan oldukça farklıydı.

Karen Horney Almanya’da doğdu ve hayatının çoğunu orada yaşadı ancak daha sonraki profesyonel yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde çalıştı. Kariyerinin çoğunda, o dönemde yüksek dereceler için okuyan kadınlara karşı var olan önyargılarla mücadele etmek zorunda kaldı ancak yine de oldukça yüksek bir kabul gördü.

Kadın Psikolojisi

  • Freud’un penis imrenmesine dayandırdığı kadın psikolojisi kuramını reddetmiştir
  • Ona göre kadın penis değil, özerklik ve kontrol ister
  • Kadın psikolojisinin temelinde güvensizlik duygusunun olduğunu, kadının erkeğe göre daha fazla korunma ve sevgiye gereksinim duyduğunu ileri sürmüştür (Dinamik Psikoterapiler-II, 2018-2019)

Freud’un penisin önemini vurgulayarak fallus merkezli bir görüş ortaya koymasına karşı çıkmıştır. Erkeklerin hamilelik, annelik, göğüs gibi kavramlara gıpta ettiğini, emzirmenin erkeklerin bilinç dışında devingen bir güç olduğunu öne sürmüştür. Bu ‘’rahime imrenme’’ erkeklerin kadınları değersiz görmesine ve bilinç dışı dürtülerini yaratıcı işlerle telafi etmeye çalışmalarına neden olur. Ayrıca, Horney kültürel faktörleri Freud’dan daha fazla vurgulamış ve bebekliğe özgü cinsellikten ziyade, mevcut karakter yapısına odaklanmıştır. (Horney, 1937, 1939). (Psikoloji ve Yaşam, 2020)

 

Kaynaklar

Richard J. Gerrig ve Philip G. Zimbardo (2010). Psikoloji ve Yaşam (A. Özdoğru, Çev. Ed.) Nobel Yayıncılık

Charles D. Morris ve Albert A. Maist (2014). Understanding Psychology. Pearson.

Prof Dr Süheyla Ünal. DİNAMİK PSİKOTERAPİLER-II. Ego Psikolojisi Kuramı. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Asistan Eğitimi- Psikoterapi Kuramları 2018-2019

Karen Horney: biyografi, teori, katkılar, eserler, Warbletoncouncil. https://tr.warbletoncouncil.org/karen-horney-14566

Üsküdar Üniversitesi, Personality, Doç. Dr.  Asil Özdoğru Ders Notları

Öne Çıkan Görsel: internettepsikolog.com

Görsel 1: www.pinterest.com

Görsel 2 : www.simplypsychology.org

Görsel 3: eftteknikleri.wordpress.com

 

Yorum Bırak