Psikedelikler

 

Psikedelikler, beyinde serotonin reseptörlerini aktive ederek olağan dışı bilinç durumlarını tetikleyen ve değişik algı durumlarına, bilinç bulanıklığına neden olan halüsinojenik maddelerdir.

Psikedelik kavramı, etimolojisine bakıldığında Yunanca “zihin, ruh” anlamına gelen psike  ve “tezahür etmek, belirtmek” anlamına gelen delos kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. “Zihnin tezahürü” anlamına gelen kelime ilk olarak 1950’li yıllarda Aldous Huxley ve LSD üzerine çalışmalar yapan Humphrey Osmand arasında geçen yazışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Osmand, bu terimi “bilinci değişik bir şekilde aktive eden” anlamında kullanmıştır.

Psikedelik madde vücuda alındığında görsel, işitsel ve duygusal deneyimleri etkileyerek değişik bir bilinç durumuna neden olur. Algıdaki bu değişim doğal olarak çevredeki her şeyi farklı gösterecek ve yaratıcılığa etki edecektir. Psikedelik deneyimlere normalde işlevi o olmasa da bir sandalyenin sizinle konuşmaya başlaması ya da sahildeki kumların denizdeki dalgalara dönüşmesi şeklinde algılanması örnek olarak verilebilir. Olmayan şeyleri var eden, renklerin ve nesnelerin canlanmasına neden olan, sizi bulunduğunuz ortama tıpkı bir sıvı gibi eritip şekilden şekile sokan bir deneyime dönüşebilir. Psikedelik deneyimler bu gibi ve daha birçok şekilde tezahür edebilir. Bu deneyimler sırasında kişiler tripler yaşarlar. Tripler düşüncelerin değişmesi, renklerin daha canlı görünmesi, mistik deneyimler (neredeyse ölüme yakın deneyimler) ile karakterize yoğun duygusal ve zihinsel değişimlerdir. Tripler herkes için farklıdır. Çünkü kişinin deneyimi büyük ölçüde kişisel farklılıklardan (set) ve çevresel etkenlerden (setting) etkilenir. Bu nedenle tripler bazen keyifli ve yaratıcı (good trip) bazen de korkutucu ve zorlayıcı (bad trip) olabilir.

İnsanlar psikedelik maddeleri genelde eğlence amaçlı -kişiyi tazeleyen ve çevresiyle etkileşimini arttıran- bazen de manevi deneyimleri kolaylaştırmak ya da etkisini arttırmak için kullanmışlardır. Birçok kültürde dini törenlerde yüzyıllarca kullanılmış ve hala günümüzde bazı tarikatlarda yüksek farkındalık durumlarını deneyimlemek için kullanılmaktadır. Psikedelik maddeler aynı zamanda 1960’larda Batılı toplumlarda psikoterapide kullanılmıştır. O tarihten sonra bir süre psikedeliklerin psikoterapide kullanımına olumsuz bakılmıştır. Fakat günümüzde bu alanda yapılan araştırmalar gün geçtikçe artmaktadır.

Yaygın Psikedelik Maddeler

En çok bilinen psikedelik maddeler şunlardır:

Orta ve Güney Amerika’da bazı ağaçların kabuklarında ve yemişlerinde bulunan dimetiltriptamin (DMT),

Peyote kaktüsünden elde edilen meskalin,

Sihirli mantarlardan elde edilen psilosibin,

Çavdar tanesi üzerinde büyüyen bir küf olan ergottan liserjik asitten sentezlenerek üretilen liserjik asit dietilamid (LSD).

 

LSD

Basitçe asit olarak bilinir. Emici kurutma kağıdı, jelatin üzerine dökülerek kullanılan küçük bir parça kağıda benzer görünümündedir. 20-30 dakika içinde etki eder ve genelde etkisi 12 saate kadar sürer. LSD; zaman algısının ve düşünce süreçlerinin değişmesine, ruhani deneyimlere, sinesteziye, halüsinasyonlara neden olur. Diğer yandan fiziksel olarak vücut ısısının artmasına, hızlı kalp atışına, iştah kaybına, göz bebeklerinin büyümesine neden olur.  Bağımlılık yapma potansiyeline sahip değildir. Birçok ülkede kullanımı yasal değildir. Ancak bazı ülkelerde bilimsel araştırmalarda ve tıbbi kullanımlarda yasak teşkil etmemektedir.

Sihirli Mantarlar

Tarihte insanlar sihirli mantarları dini ritüeller ve eğlence pek çok amaç için kullanmıştır. Dünyanın birçok yerinde yabani olarak yetişirler. Doğada bulunması ve bir bakıma bedava olması yasal kullanımını ve bağımlılık etkilerini belirsiz kılmaktadır. Birçok ülkede satışı ve kullanımı yasaktır. Fakat doğada bulunması kullanımının kontrol altında tutulmasında engel teşkil etmektedir. Etkileri LSD’ye benzerdir. Beyindeki sinirsel bağlantıları bozma ve yeniden oluşturma yoluyla halüsinasyonlara neden olur. Renklerin daha parlak ve desenlerin daha belirgin görünmesine neden olur. Bazı kişileri daha duyarlı ve duygusal hale getirirken bazı kişileri daha huzurlu ve sakin hissettirebilir. Terleme, göz bebeklerin büyümesi, kas gerginliği, kusma, karın ağrısı gibi fiziksel belirtilere neden olur.

Peyote

Meksika ve Teksas’a özgü dikensiz bir kaktüs türüdür. O coğrafyadaki insanlar peyoteyi bazı dini törenlerde iyileştirici ya da farkındalık arttırıcı olarak kullanmıştır. Özellikle Kızılderili kabileler  tarafından uzunca bir süre tıbbi amaçlarla kullanılmıştır. Etkisi 10 ila 12 saat sürmektedir. Halüsinasyonlara, terlemeye, vücut/uzaysal hareketlerin etkilenmesine neden olur.

Ayahuasca

İçeriğinde DMT bileşenlerini barındıran Banisteriopsis caapi bitkisinin saplarıyla Psychotria viridis çalısının yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen güçlü bir halüsinojenik içecektir. Güney Amerika’da yetişmesi yine zaman içerisinde bu coğrafyadaki halkın kullanmasında etkili olmuştur. Amazon kabilelerinde ve Brezilya’daki yerli halkta dini ritüeller ve şifa amaçlı tıpta kullanıma dahil edilmiştir. Kusma, ishal, görsel ve işitsel halüsinasyonlar, öfori hali, değişen düşünsel süreçler gibi yan etkilere sahiptir.

Psikedelikler genel olarak benzer etkilere sahiptir. Değişen zaman algısı ve artan enerji, mantıklı düşünme yeteneğinin kaybolması, karışık duygusal deneyimler, gerçek olmayan hisler, varolmayan sesler-görüntüler duyma, artan farkındalık ve manevi deneyimler, iletişimde zorluk gibi yan etkilere sahiptir.

Psikedelikler 1971 yılından itibaren Birleşmiş Milletler tarafından imzalanan sözleşmede tıbbi olarak kabul edilebilir kullanımları olmayan ilaçlar olarak sınıflandırılması ve zararlı olması nedeniyle yasaklı madde olarak belirlenmiştir. Bu nedenle dünya üzerinde birçok ülkede kullanımı yasal değildir.

Psikedelik Kültür

1960’lı yıllarda psikedelik maddelerin kullanımı ve etkileri sanata, edebiyata, filme, müziğe ve festivallere de yansımıştır. Psikedelik maddelerin etkisinde olan birinin deneyimindeki nesnel gerçeklikten uzak bu yeni dünya ortaya çıkan eserlerin konusudur. Yaşanan bu deneyim ise; turuncu, sarı, kırmızı gibi sıcak ve parlak renklerin oluşturduğu sarmalların, gerçeküstü görsellerin, girdapların,  zamandan ve mekandan bağımsız desenlerin kolajlarını barındıran,  farklı frekansların bir arada bulunduğu, pozitif ve negatif alanların çarpıtılmasıyla elde edilen, bazen bir renk cümbüşünü bazen de bir kaosu andıran görsel ve işitsel duyumlardan meydana gelir. Dijital çağın da etkisiyle fraktal sanat ve elektronik ritimler de bu akımın ayırt edici bir parçası haline gelmiştir. Psikedelik akımın edebiyatta önemli örnekleri  Aldoux Huxley (The Doors Of Perception, Heaven and Hell), Antanin Artaud (Journey to the Land of the Tarahumara), Henri Michaux (Miserable Miracle), Carlos Casttaneda (The Teachinf of Don Juan: A Yaqui Way of Knowledge), John C. Lilly (The Center of the Cyclone) gibi yazarlar tarafından verilmiştir.

Sinemada ise Trainspotting (1996), Bir Rüya için Ağıt (2000), 2001: Uzay Yolu Macerası (1968), Kırmızı Pabuçlar (1948), The Devils (1971), Dead Man (1995), Fear and Loathing in Las Vegas (1998), Gerçeğin Ötesinde (1980), The Holy Mountain (1973) Bir Endülüs Köpeği (1926) gibi birçok ünlü film ve benim favorim olan La Planéte Sauvage (1973) psikedelik akımın iz bıraktığı filmlerdendir.

Psikedelik müzik ise 1960’dan sonra psikedelik maddelerin kullanımının etkisiyle oluşmuş bir müzik türüdür. Blues etkisindeki bu tür, dinleyenleri hem işitsel olarak hem de albüm kapaklarıyla görsel olarak psikedelik bir yolculuğa çıkaran düşsel bir etki yaratmaktadır. Psikedelik müzik ilk olarak San Francisco’da rock müzik gruplarının şarkılarında kendini gösterse de psikedelik indie ve psikedelik pop gibi alt türleri de bulunmaktadır. Bu müzik türünün ilk örneğini Jefferson Airplane grubu “White Rabbit” ve “Somebody To Love” şarkılarıyla vermiştir. Yine Pink Floyd, Led Zeppelin, The Doors, Jimi Hendrix, Th Byrds bu müzik türü için önemli grup ve müzisyenlerdendir. Ülkemizde ise Anadolu’dan gelen ezgilerin Batı’dan gelen psidelik akımla birleşmesi Anadolu Rock türü olarak kendini göstermiştir. Erkin Koray, Cem Karaca, Özdemir Erdoğan, Barış Manço, Selda Bağcan ve Moğollar gibi değerli sanatçılar bu türün ilk temsilcilerindendir.

Eğer psikedelik müziğe bir göz atmak ve dinlemek isterseniz sizin için kendi favorilerimden oluşan bir playlist bırakıyorum. İyi dinlemeler.

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynaklar

Nichols, D. E. (2016). Psychedelics. Pharmacological reviews, 68(2), 264-355.

Prochazkova, L., Lippelt, D. P., Colzato, L. S., Kuchar, M., Sjoerds, Z., ve Hommel, B. (2018). Exploring the effect of microdosing psychedelics on creativity in an open-label natural setting. Psychopharmacology, 235(12), 3401-3413.  10.1007/s00213-018-5049-7

Öne Çıkan Görsel: Readerdigest.com.uk

Görsel1: Thethirdwave.com

Görsel2: iStock.com

Görsel3: Chemistryworld.com

Görsel4: Etsy.com

Görsel5: Borgenproject.org

Görsel6: Listelist.com

Görsel7: SoundCloud.com

Görsel8: Facebook.com

Editör: Gülbin Daldal

Yorum Bırak