Mayhoş Bir Tadı Kaldı Öğrenciliğin
Hayatımda en iyi bildiğim şeyin sonuna geldim, cübbeli-törenli bir veda ettim ancak benim için asıl veda Ankara’dan taşındığım gün, otogarın aklımda kalan son görüntüsüyle yaşandı.
“Puslu gözlerle otobüs camından bakıyorum, gülümseyerek el sallayan biri var penceremin altında, otobüs hareket edince ağlayarak az önce oturduğumuz masaya oturmaya giden biri.”
Bana öyle geliyor ki üniversite insana kendine zaman ayırmayı, tercihlerini kendi yapmayı, zamanını yönetmeyi öğretiyor. Ders zamanını, hangi derse girip girmeyeceğini, devamsızlığını nasıl yöneteceğini kendin seçiyorsun. Keyfin ve kahyası pek çok konuda söz sahibi olabiliyor. Hele de sevdiğiniz bir bölümdeyseniz, okul hayatınızda en azından bir şey yolunda gidiyor. Tüm bunların yanında üniversite, sınıfsal olarak kendi yerinizi gördüğünüz yer haline de geliyor bir bakıma. Hangi yurtta kaldığınız, yemeğinizi nerede yediğiniz, hangi ulaşım aracını kullandığınız, eğlence mekanlarınız, dışarı çıkma sıklığınız, kampüste kaça kadar kalabildiğiniz, kütüphanede masaya hangi bilgisayarı koyduğunuz sosyal tomografinizi çıkarıyor. Eğer öyle bir yerde doğup büyümediyseniz yahut yaşamıyorsanız, birbirinden bu kadar farklı, ilişki kurabileceğiniz insanı bir arada görebileceğiniz en uygun yerlerden biridir üniversite. Kaçıyla tanışırsınız ya da tanışmazsınız size bağlı.
Bana en özgür hissettiren kısmı da tam olarak bu işte. Yurt meseleleri, burslar vs. gibi politik konuların dışında yaşam büyük ölçüde sana bağlı. Sınırlarını görmek, kendini çeşitli yollardan keşfetmek, denemediğin neler varsa onları denemek istiyorsan ipler çeşitli çevre faktörlerinin yanında senin de elinde.
Sevgili yazar,
Türlü insanla, mekanla ve toplulukla tanıştın. Ancak en çok kendini tanıdın. Bugün mezuniyetinin sana kazandırdığı en önemli şey elbette ki tek başına diploman değil. Öğrenme biçimini, keyif aldığın alanları, sevmediğin şeyleri, okuma alışkanlığının dönüşümünü, değişimin senin için neleri ifade ettiğini, fikirlerinin evirildiği yerleri, özlemenin sınırlarını, ne kadar tek başına kalabileceğini gördün. Kendini farklı farklı yerlerde konumlandırdın, sence acayip insanların arasında yer aldın sence müthiş insanlarla dostluk kurdun, sence çok şükür ki insanlardan uzaklaştın. Yalnızlıktan deli gibi ağladın, yalnızlıktan sevinç duydun.
Sevgili okur,
“Artık başladığım yerde değilim, biliyorum. Bitirdiğim yerde de kalmamalıyım biliyorum.
Damağımda mayhoş bir tadı kaldı öğrenciliğin. Hep bir canımı çektirecek, fazlası da kötü gelecek.”
Bu yazıyı beğendiyseniz yazarın diğer içeriklerine buradan ulaşabilirsiniz!
Görseller: Nuran Bener
Editör: Rana Çevik