Kevin Hakkında Konuşmalıyız: Film Analizi
(BU ALAN SPOILER İÇERMEKTEDİR!)
Kevin Hakkında Konuşmalıyız ya da orijinal adıyla We Need to Talk About Kevin, Lynne Ramsay’in yönetmenliğini yaptığı 2011 yılında yayınlanan bir psikolojik gerilim filmidir. Lionel Shriver’in aynı isimli romanında uyarlanmıştır.
Film Kevin, Eva, Franklin ve Celia’dan oluşan bir aileyi; aile içi ilişkileri ve Kevin’ın zorlu gelişim dönemini konu alıyor. Filmin başlangıç sahnesinde Eva’yı domates festivalinde görüyoruz. Her yer kırmızıya bürünmüş ve insanlar Eva’yı domatese buluyor. Bu beni rahatsız eden bir sahneydi. Filmin ilerleyen sahnelerinde de kırmızı renge çokça maruz kalıyoruz. Kırmızı rengin bu kadar çok göze çarpması kan, cinayet, şiddet ve suç gibi kavramların aklımızda canlanmasına neden oluyor.
Eva ve Franklin gençlik yıllarında tanışan ve eğlenmeyi seven bir çift. Eva’nın hamile kalmasıyla birlikte bu eğlenceli günler son buluyor. Anne olmaya hazır hissetmediğini her sahnede bize hissettiren Eva, doğum yaptıktan sonra Kevin’ı kucağına almıyor ve emzirmiyor. Bebeklik döneminin önemli bir parçası olan oral dönemde bebek, ağız yoluyla nesneleri algılar ve bağ kurar. Emzirme davranışından yoksun bırakılan ve annesinin sevgisini hissedemeyen bebek ileride güven ve bağlanma sorunları yaşayacaktır. Nitekim Kevin’da bu durum açıkça görülüyor. Eva ve Kevin’ın ilişkisinde hep bir mesafe mevcut. Eva’nın annesiyle telefonla konuştuğu bir sahnede telefon konuşmasını kısa tutmaya çalışıyor. Bu durum Eva’nın annesi ile olan kopuk ilişkisini Kevin’a yansıtıyor olarak yorumlanabilir. Bununla beraber oral dönemi sağlıklı bir şekilde geçiremeyen bebeklerde ileriki dönemlerde tırnak yeme vb. davranışlar görülür. Hapishane sahnesinde de Kevin’ın tırnaklarını koparıp masaya dizdiğini görüyoruz. Ek olarak, Eva’nın Kevin’ın ağlamasını bastırmak için iş makinelerinin olduğu yol güzergahında beklemesi de aralarındaki güven bağını zedeliyor.
İkinci gelişim dönemi olan anal dönemde çocuk atma tutma gibi basit eylemleri öğrenir. Yavaş yavaş konuşmaya başlar. Kevin, Eva’nın ona top atmayı öğretme çabasına tepkisiz kalır. Hatta Eva, Kevin’ın tepkisiz davranışları yüzünden otizmden şüpheleniyor ve onu doktora götürüyor. Doktor Kevin’in gayet sağlıklı olduğunu söylüyor. Yani Kevin annesini görmezden gelerek onu cezalandırıyor. Kevin, Eva’nın “anne” dedirtme isteğini de inatla reddediyor. Bununla birlikte Kevin’ın, tuvalet eğitimini tamamlamış olması gerekirken hala bez taktığını görüyoruz. Bu da annesinin sert tuvalet eğitimi yüzünden Kevin’ın anal döneme saplanmasına neden oluyor. Anal dönemi sorunsuz atlatamayan çocuklarda ilerleyen dönemlerde inatçılık, saldırganlık gibi özellikler görülebilir ve olumlu ilişkiler kurulamayabilir. Filmde Kevin’ın hiçbir arkadaşlık ilişkisini görmememiz de bu sebepten kaynaklanıyor.
Üçüncü yani fallik dönemde ise çocuk cinselliği öğrenir. Freud’a göre erkek çocuk bu dönemde annesinin beğenisini kazanmaya çalışır. Kevin her ne kadar annesine karşı öfkeli olsa da hasta olduğu bir dönemde bu öfkesine yenik düşüyor ve annesiyle yakın ilişki kurduğu bir akşam geçiriyor. Ona sarılıyor, masal okumasına izin veriyor ve babasını odasına almıyor. Tüm bu gelişim dönemlerinin büyük çoğunluğunda Franklin’i göremiyoruz. Baba olarak sadece oyun oynadığı ya da oyuncak aldığı sahnelerde Kevin’la ilgileniyor. Bunun yanı sıra Kevin’ı küçük yaşta şiddet içeren oyunlara yöneltmesi de Kevin’ın şiddeti normalleştirmesine neden oluyor (savaş oyunları ve okçuluk). Eva’nın mesafeli oluşu sebebiyle Kevin onu cezalandırmak için üstünlük kurmayı ve agresif davranışlar sergilemeyi seçiyor. Eva’nın, Franklin ve Kevin’ı ok atarken camdan izlediği sırada Kevin’ın cama doğru oku atması da Eva için bir tehdit unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Kevin, Eva’ya karşı bu kadar öfkeli ve zor bir çocuk olurken Franklin’e karşı oldukça sevecen bir çocuk oluyor.
Eva ve Kevin, Eva’nın hamileliği hakkında konuşurken Kevin “Bir şeye sırf alıştın diye onu seviyor olman gerekmez. Mesela sen de bana alıştın.” diyor. Kevin’in artık annesinin ona olan mesafesinin ve ilgisizliğinin net olarak farkında olduğunu görüyoruz. Eva’nın yeni bir bebeği olması ve onunla olan bağının daha samimi olması Kevin’ı kıskançlığa sürüklüyor. Çünkü kendisi böyle bir yaklaşım görmemişti. Kardeşine karşı hep saldırgan ve öfkeli olan Kevin, bir gün Celia’nın gözünü yaralıyor. Annesine olan öfkesini kardeşine kötü davranarak çıkarıyor. Franklin, Eva’nın Kevin’ı büyütürken yaşadığı zorluklarda olduğu gibi bu konuda da Kevin’ı suçlamasının abartı olduğunu düşünüyor. Hiçbir şekilde Eva’nın yanında olmuyor ve birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Filmin ilerleyen sahnelerinde ise boşanma kararı alıyorlar.
Kevin, gelişim dönemlerinde sorunlar yaşayarak büyüdüğü için ailesine kendini kanıtlama davranışı sergilemiyor. Her şeyi yapabilmesine ve oldukça zeki olmasına rağmen bu durumu bir takdir alma davranışına dönüştürmüyor. Vicdan ve sorumluluk hissi yok. Aksine rahatsız edici davranışlardan zevk alan bir sosyopata dönüşüyor. Örneğin kız kardeşinin saçlarını elektrikli süpürgeyle çekmesi, annesi onu mastürbasyon yaparken yakaladığında utanmak yerine direkt annesinin gözlerinin içine bakması, reçelli ekmeğin üstüne tükürüp ekmeği ters çevirerek masaya atması gibi.
Kevin 16 yaşında geldiğinde planladığı kusursuz cinayeti işliyor. Eva, eve kargoyla gelen demir kilitlerden şüphelense de üstünde pek durmuyor. Franklin yine hiçbir şeyde olmadığı gibi bunun da farkında değil. Kevin, sınıf arkadaşlarını spor salonuna kilitleyip onları babasının kendisine aldığı profesyonel ok takımıyla öldürüyor. Sınıf arkadaşlarıyla kalmayıp babasını ve kardeşini de vuruyor. Eva’ya olan öfkesini onu yalnız bırakarak ve dışlanmaya mahkum ederek çıkarıyor. Polisler onu almaya geldiğinde okuldan yüzünde bir gurur ifadesiyle çıkıyor. Yaptıklarından pişman görünmese de 18 yaşına geldiğinde pişman oluyor. Son sahnede Eva her şeyin nedenini soruyor. “Önceden bildiğimi sanırdım ama artık emin değilim.” diyerek ne yaptığı konusunda karmaşık hisleri olduğunu belirtiyor. Bebeklikten itibaren yaşadığı ilgisizlik ergenlik döneminde onu geri dönülmez bir davranışa sürüklüyor. Ergenlik, düşüncelerin ve hislerin sürekli değiştiği bir süreçtir. Kevin, düşünmeden yaptığı bu davranışın sonucunu yetişkin cezaevine giderken kaygılandığı sırada fark ediyor. Ama her şey için çok geç.
Bu sırada Eva, Kevin’ın suça sürüklenmesi konusunda kendini suçluyor. Komşularının evini ve arabasını kırmızı boyayla boyamasına, kendisine şiddet uygulamasına ve zorbalık yapmasına tepkisiz kalıyor. Yeni bir işe giriyor ve Kevin’ı hapishanedeyken ziyaret ediyor. Artık hayatlarından birbirlerinden başka kimse yok. Eva ilgisiz bir anne olduğunun farkında ve pişman. Son sahnede Kevin’a sarılıyor ve bir nevi ilişkileri yeniden başlıyor.
Anneliğe hazır olmayan ilgisiz bir anne, etkisiz bir baba ve sorunlu geçen gelişim dönemleri… Peki, eğer Kevin’ın Eva’yla arasında güvenli ve güçlü bir bağ olsaydı yine de cinayet işler miydi?
Bu içerik ilginizi çektiyse bir diğer film incelememiz: Çoğunluk Film İncelemesi
KAYNAKLAR
Mert, A. ve Soyer, B. (2014). “Kevin Hakkında Konuşmalıyız” filminin Bowlby’nin çocukluk dönemi bağlanma stilleri ve minuchin’in yapısal aile sistemleri yaklaşımı temel kavramları kullanılarak değerlendirilmesi. Türkiye Sosyal Politika ve Çalışma Hayatı Araştırmaları Dergisi. 4(7), 102-115.
Bahar, G. (2023). Psikolojik Film Analizi: Kevin Hakkında Konuşmalıyız. https://www.monapsikoloji.com/kevinhakkindakonusmaliyizpsikolojikanalizi/#:~:text=%C4%B0hmal%20edilmi%C5%9F%20bir%20%C3%A7ocuk%20olan,y%C4%B1k%C4%B1c%C4%B1%20bir%20%C5%9Fekilde%20olaca%C4%9F%C4%B1%20bellidir. adresinden 20 Haziran 2023 tarihinde alınmıştır.
Arı, E. (2021). Kevin Hakkında Konuşmalıyız film analizi “annelik gerçekten içgüdüsel midir?”. https://www.iupsikolojikulubu.org/post/kevin-hakkinda-konu%C5%9Fmaliyiz-fi-lm-anali-zi-anneli-k-ger%C3%A7ekten-i-%C3%A7g%C3%BCd%C3%BCsel-mi-di-r adresinden 20 Haziran 2023 tarihinde alınmıştır.
Öne Çıkan Görsel: Affektmag.com
Görsel 1,2,3 ve 4: Pinterest