Temple Grandin: Hayvan Davranışları Uzmanı
Merhaba sevgili okurum. Bu ayki yazımda sizlere yazar, otizm aktivisti, hayvan davranışları uzmanı ve Colorado Devlet Üniversitesi’nde profesör olan çok değerli bir bilim insanının hayatını anlatan bir filmden bahsedeceğim: Temple Grandin. Temple Grandin’in dünyaca tanınması Oliver Scaks’ın Mars’ta Bir Antropolog kitabında Temple Grandin’in otizme özgü zekasından bahsedişiyle olmuştur. Film 2010 yılında yönetmenliğini Mick Jackson’un yaptığı Temple Grandin’i Claire Danes’in canlandırdığı otizmli bir kadının başarılarla dolu otobiyografisini anlatmaktadır. Claire Danes’in Temple Grandin’e fiziksel olarak benzerliği de filmde dikkat çeken ögeler arasında yer almaktadır.
Otizm, yaşam boyu süren sosyalleşme, dil, iletişim ve diğer birçok ilgi ve etkinlik alanını etkileyen yüksek kortikal beyin işlevleriyle bağlantılı davranış belirtileriyle tanımlanan ve diğer bireylerle iletişim kurmayı zorlaştıran ve engelleyen bir durumdur. Genel olarak otizm, sözel ve sözel olmayan iletişim, sosyal ilişki, hayal kurma ve problem çözme yeteneklerinin bozulduğu yaygın gelişimsel bozukluktur. Otizm rahatsızlığı, literatürde otizm spektrum bozukluğu (OSB) olarak bilinmektedir. Otizm spektrum bozukluğuyla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Temple Grandin’in otizm tanısını almasını filmde annesinin önceki yılları hatırlama anlarında görüyoruz. 2 yaşında otizim tanısı alan Temple Grandi’in doktoru, hastaneye yatırılması gerektiğini söylemiş fakat ailesi bunu kabul etmemiştir. Temple Grandin için öğretmenler tutulmuş ve bu sayede 4 yaşında konuşmaya başlamış ve insanlarla iletişimde önemli ilerlemeler kaydetmiştir.
Temple Grandin’in yaşam hikayesi filmde üniversiteye gitmeden önce yaz tatili için teyzesinin çiftliğine gidişiyle başlamaktadır. Teyzesinin çiftliğine giderken yol kenarında büyük bir besihane görür ve teyzesine neden ineklerin bu halde olduklarını sormaya başlar. Filmin ilerleyen sahnelerinde göreceğimiz üzere Temple Grandin besi ineklerinin bu haline çok üzülmüştür. İnsanların besledikleri inekleri korkutmaması ve kötü davranmasının yanlış olduğunu düşünmüştür. Bu düşünce Temple Grandin’in hayatında önemli bir yer edinmiştir.
Otizm spektrum bozukluğu çok uç noktalarda gözlenebilmektedir. Temple Grandin otizmin bir özelliği olan görsel olarak düşünebilme yeteneği filmin ilk dakikalarında izleyiciye aktarılmıştır. Temple Grandin, teyzesinin inerek açmak zorunda kaldığı kapıyı gözünde canlandırıp hesaplayarak kapıyı o anda zihninde tasarlamıştır ve filmin ilerleyen dakikalarında bu kapıyı otomatik olarak çalışabilecek şekilde inşa etmiştir. Yine filmin ilk dakikalarında otizmin en bilinen özelliklerinden biri olan söylenen cümleleri tekrarlamayı, Temple Grandin’in kendini tanıtma esnasında kullandığı cümleyi iki defa ardı ardına söylemesinde görüyoruz.
Yönetmen, otizm spektrum bozukluğunun önemli belirtilerinden biri olan rutinin dışına çıktığında kaygılanma/panikleme durumunu da filmde izleyiciye sunmaktadır. Teyzesinin evine ilk gittiğinde alışmakta güçlük çekmekte ve rutini bozulduğu için odadaki eşyaları garipsemektedir. Yeni odasının eşyalarının şekillerini ve yerlerini görsel hafızasına kaydetmektedir. Kendini oraya ait hissedebilmesi için teyzesi tarafından odasının kapısına “Temple’s Room” yazısı asılmıştır. Temple Grandin, odanın yazısı düştüğünde odayı tanımakta güçlük çekmiştir ve endişeyle dışarı koşmuştur. Filmin en önemli ve dikkat çekici sahnesi, rutin değiştirmeden kaynaklanan endişesiyle Temple Grandin’in kendisini sakinleştirmek amacıyla daha önce çiftlikte gördüğü inekleri aşılamak için oluşturulan mekanizmaya kendini hapsetmesidir. Bu mekanizmayı hayatında çok önemli bir yere koyacağını ilerleyen dakikalarda görüyoruz.
Otizm spektrum bozukluğuna sahip olan bireyler çevreleriyle iletişim kurmakta ve insanlarla temas etmekte zorlanmaktadırlar. Temple Grandin de iletişim güçlüğü çekmekte, göz temasından kaçınmakta ve tensel temas kurmakta güçlük çekmektedir. Stres, kaygı, panik ve öfke anlarında çevresiyle sarılarak sakinleşememektedir. Bu yüzden ineklerin aşı mekanizmasını paniklediği birkaç durumlarda deneyimlemiştir ve yatılı okula gidince yurt odasına bu mekanizmasının bir benzerini tasarlamıştır. Bu mekanizma Temple Grandin’in ünlü “Hugs Box” icadıdır. Yurt odasındaki arkadaşları ve yönetim tarafından garipsenen ve odadan atılan “Hugs Box” için Temple Grandin yoğun mücadele vermiş ve odasında kalmasını sağlamıştır. Hugs Box’un otizmli bireylerin sarılma ihtiyaçlarını karşıladığı ve panik anlarında onları sakinleştirildiği görülmüştür.
Temple Grandin’in eğitim hayatı akran zorbalıklarıyla mücadeleyle geçmiştir. Ortaokul ve lise yıllarında kelimeleri tekrarlama ve uyaranları görsel olarak hatırlama özelliğinden dolayı arkadaşları tarafından “Kayıt Cihazı” takma adını almıştır. Derslerde ve arkadaşlarıyla uyum sorunları yaşamıştır. Özellikle lise yıllarında birçok okul değiştirmiştir. Yatılı okuldaki fen bilimleri öğretmeni Temple Grandin’in resimlerle hatırlama yeteneğini fark etmiş ve Temple Grandin’i desteklemiştir. Filmin açılış sahnesinde gördüğümüz illüzyon deneyini fen bilimleri öğretmeni proje ödevi olarak vermiş ve Temple Grandin’in çözebileceğinden emin olarak okuldan atılmamasını sağlamıştır. Bu deney sayesinde okul yönetimi Temple Grandin’in zekasını anlamışlardır. Fen bilimleri öğretmeni “Hugs Box”’un neden onu rahatlattığını anlaması için psikoloji okuması konusunda desteklemiştir. Daha sonra Temple Grandin Arizona State Üniverstesi’nde hayvan bilimi üzerine yüksek lisans ve University of Illinos at Urbana-Champaign’de ise doktorasını yapmıştır.
Temple Grandin, iş hayatında besihanelerin ineklerin uygun yaşam alanlarına göre olmadığını savunmuştur. İneklerin dairesel hareketlerle ürkmeden hareket ettiklerini ve dikkatlerini dağıtan, parlak nesnelerin besihanelerde olmaması gerektiğini söylemiştir. Temple Grandin kadın olduğu için fikirleri çok ciddiye alınmamış ve cinsiyet ayrımcılığına uğramıştır. Temple Grandin bu ayrımcılığa karşı asla pes etmemiştir. Her zorlukla karşılaştığında kendine “kapı” metaforu yaratmış ve bu metaforla kendini rahatlatmaya ve olayların üzerinden ‘hayali bir kapının’ açılmasıyla geçeceğini düşünmüştür. ‘Kapı’ metaforuyla uğradığı ayrımcılıkların üzerinden gelmiş ve projesini hayata geçirmiştir. Besihanedeki hayvanların refahı için oluşturduğu projeyi dönemin ünlü dergilerinde yayınlamayı başarmıştır. Bu projesi çok ses getirmiş ve ünlü çiftlik sahipleri Temple Grandin’in projesini besihanelerinde uygulatmaya başlamışlardır. Bu süreçte de cinsiyetçiliğe maruz kalmış ama asla yılmamıştır. Akademik olarak birçok makale yayınlamıştır ve hayvan davranışları üzerine uzmanlaşmıştır.
Film, Temple Grandin’in başarılarıyla son bulmaktadır. Değerli okuyucularım Temple Grandin şu anda 76 yaşında, bir otizm savunucusudur. Otizm hakkında insanları bilgilendirmekte ve hayvan davranışları hakkında bilime katkı sağlamaktadır. Temple Grandin sadece hayvan uzmanı değildir. Otizm hakkında birçok kitap yazmış ve otizm savunuculuğu yaptığı konuşmalarıyla ödüller almıştır. 2010 yılında Time 100 “Kahramanlar” listesinde dünyanın en etkili 100 kişisi arasında gösterilmiştir. Otizmli ailelerle çocuklarının ilişkileri ve eğitimleri hakkında tavsiyeler vermektedir. Temple Grandin otizmli çocuklarda erken teşhisin önemini vurgulamaktadır. Temple Grandin hayvanlar üzerinden yaptığı projeler ve yazdığı makalelerle farklı kurumlardan birçok ödül almıştır. Yaptığı projeyi birçok ünlü şirket günümüzde uygulamaktadır. Temple Grandin Horizon’da “İnek Gibi Düşünen Kadın” belgeselinde de anlatılmaktadır. Kendisini ‘Farklıyım ama eksik değilim.’ olarak tanımlamış ve başarılarla dolu bir hayatı olmuştur.
Kaynaklar
Akın, B.A. ve Yakıncı, C.M. (2013). Hastalık konulu anlatı filmleriyle tıp eğitimi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 56(4), 208-217.
Altın, D., Aslan, G.Y. ve Cihan, H. (2014). Otizm spektrum bozukluğu tanılı çocuk sahibi annelerin deneyimleri. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 13(50), 96-111.
Çetin, A., Işık, E., Kırman, A., Metin, N. ve Pektaş, D. (2020). Üstün yetenekli çocukların konu edildiği filmler ve eğitsel açıdan incelenmesi. Hacattepe Üniveritesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 7(2), 206-228. https://doi.org/21020/husbfd.531398
Soysal, A.S. ve Bodur, Ş. (2004). Otizmin erken tanısı ve önemi. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 13(10), 394-398.
Öne Çıkan Görsel: listefilm.com
Görsel 1: cleveland.com
Görsel 2: naver.com
Görsel 3: wannart
Görsel 4: gushiciku.cn
Görsel 5: pinterest
Görsel 6: upr.org
Editör: Gülbin Daldal