Anlamsızlıktan Önce Son Çıkış: Nietzsche ve Dostoyevski
Dövüş kulübü filminin başkahramanı bir beyaz yakalıydı. Şehrin merkezinde bir apartman dairesinde yaşıyordu. Dairesinin içi sayısız eşya ile doluydu. O, bu eşyaların ona anlam kattığına inandırılmıştı ancak içinde bulunduğu boşluğa her gün daha da fazla saplanıyordu. Bir gün apartman dairesi eşyaları ile birlikte esrarengiz bir şekilde yandı ve yok oldu. Tyler Durden’ın anlam arayışı işte böyle başladı.
Nihilizm, kısaca hiççilik Nietzsche’ye göre yaşam değerlerinin anlamdan düşürülmesini, başka bir deyişle, yaşamın herhangi bir anlamının olmadığını ifade eder. Nietzsche sanılanın aksine nihilist bir filozof değildir. Onun felsefesinde hiçlik durumu; ona dayatılan bütün değerler ile yüzleşip bunları sorgulayan bir kişinin, o güne kadar kendini oluşturan değerler sisteminin çökmesi ile ortaya çıkan içinden çıkılması gereken bir durumdur. Bu anlamsızlığın farkına varan insan bu şekilde yaşayamaz. Bu nedenle bütün değerlerini kaybeden kişi acilen bu durumdan kurtulmalıdır. Bunu da ancak kendi değerler sistemini oluşturmuş üst insan haline gelerek başarabilir.
Nietzsche’nin Rus yazar Dostoyevski’den etkilendiği söylenmektedir. Bu durumun doğruluğu adına sağlam bir kaynak bulunmasa da Suç ve Ceza romanı incelendiğinde çok benzer bir düşünce sistemi ile karşı karşıya kalıyoruz. Suç ve Ceza romanının başkahramanı Raskolnikov Çarlık Rusyası’nda yaşayan bir hukuk öğrencisidir. Yazdığı bir makalede iki tip insan olduğundan bahseder. Bunlardan birincisi sıradan insanlardır. Sıradan insanlar, yaşadıkları kötü hayatları değiştirmek için çabalamayan büyük çoğunluktur. İkinci tip insanlar ise olağanüstü olanlardır. Olağanüstüler toplumun küçük azınlığını oluşturan ve zorlu şartları değiştirmek için çaba gösteren kahraman insanlardır.
Raskolnikov bu makalenin yayınlanmasının ardından kendisi ile birlikte birçok yoksul insanın sırtından geçinen tefeci bir kadını öldürüp toplumu bir kötülükten kurtarmak ister. Bunun sonucunda kendi içinde yaşadığı ben olağanüstü müyüm sıradan mıyım ikiliğine cevap bulmayı amaçlamaktadır. Planladığı cinayeti işler fakat sonuç hiç beklediği gibi olmaz. Raskolnikov bu cinayetin ardından kendi içinde büyük bir hesaplaşmaya girer ve sonunda şunun farkına varır. Olağanüstü insan teorisi tamamı ile yanlıştır. Gerçek olağanüstülük içinde yaşadığı şartları değiştirmekte değil en kötü şartlarda bile o hayatı kabullenmekte ve kendi ahlakı doğrultusunda hareket etmekte gizlidir. Bütün bunların farkına varan kahraman, kitabın son bölümlerinde suçunu itiraf ederek kürek cezasına çarptırılır. Sürgüne gittiği Sibirya’da oturduğu yerden izlediği manzara şöyle anlatılıyor; “Bu yüksek kıyıdan, göz alabildiğine uzanan bozkır görülüyordu. Irmağın karşı kıyısından belli belirsiz bir şarkı duyuluyordu. Orada, güneşle yıkanan uçsuz bucaksız bozkırda, küçük kara noktalar halinde göçebe çadırları seçiliyordu. Orada özgürlük vardı. Orada, buradakilere hiç benzemeyen, bambaşka insanlar yaşıyordu. Orada zaman sanki durmuştu.”
Nietzsche hayatını içine düştüğü anlamsızlıktan çıkaracak gerçek anlamı bulmaya çalışarak geçirdi ve yaşamının son günlerinde ruh sağlığını kaybetti. Belki o, istediği sona ulaşamamıştı ama onun fikirleri birçok kişi için yol haritası oldu. Bugün ne kadar farklı evrenlerde yaşıyor olsalar da kapitalizmin kuralları ile kendini topluma kanıtlamaya çalışan Tyler ve bir kötülüğü ortadan kaldırarak olağanüstülüğünü ispat etmek isteyen Raskolnikov bu yol haritası ile kendi içlerine doğru benzer yolculuklara çıktılar. Şimdi her ikisi de kendi hayatının başkahramanı. Darısı kendi hiçliğinde kaybolmuş diğerlerinin başına…
Kaynaklar
Bir Felsefe, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2010 14 (1): 25-40
Çevikbaş S. (2010). Nietzsche ve Nihilizm Kalkanına Yaşamın Yadsınmasını Kazımış Olan
Dostoyevski F. (2006). Suç ve Ceza İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Dürre M.(2020). Nietzsche’nin Nihilizm Söylemi Felsefe Arkivi – Archives of Philosophy Sayı/Issue: 52, 2020
Ünal R. N. (2020). Raskolnikov’un Ahlaki İkilemi: Nietzscheci Bir Bakış, Temaşa Felsefe Dergisi 12 (2020): 73-.91
Öne Çıkan Görsel: loopymagazine.com