1957 yapımı Nunnally Johnson’un yönetmenliğini yaptığı The Three Faces of Eve filmi; Chris Costner Sizemore adlı disosiyatif kimlik bozukluğu yaşayan bir kadının hayatından esinlenerek yapılmıştır. Joanne Woodward’a Oscar ödülü kazandıran, disosiyatif kimlik bozukluğunu tek zihinde 3 karakter olarak gözler önüne seren bu akıcı filmi sıkılmadan izleyebilirsiniz.
Filmin ana karakteri Eve White evlidir ve 4 yaşında bir kız çocuğu vardır. Yoğun baş ağrıları ve nöbetler yaşayan, zaman zaman kendi sesini bir başkasının sesiymiş gibi duyan White bir psikiyatriste gider. Tedavi sırasında ilginç bir anısını anlatır. Anlatmaya devam ettikçe davranışları ve mimikleri de değişmeye başlar. Hatta kendisinde daha önceden olmayan hastalıkların ve alışkanlıkların belirtilerini gösterir. Mesela, naylona alerjisi olmadığı halde alerjisi başlar; daha önce sigara kullanmadığı halde doktorlardan sigara ister. Bütün bunların sonucunda Eve White’ın tamamen zıttı olan, eğlence ve lüks düşkünü Eve Black’in farkına varırlar. Black kocasına ve kızına karşı aşırı nefret doludur, bir keresinde ileri giderek kızını öldürmeye bile teşebbüs etmiştir.
Doktor bu disosiyatif kimlik bozukluğunu düzeltmek için hipnoz yöntemiyle White ve Black arasındaki geçişleri çözmeye çalışırken şimdi de onları Jane karakteri beklemektedir. Artık Eve White olarak gelen bu kadına Jane adında 3. bir karakter eşlik etmektedir. Olgun ve şefkatli olan bu karakter hiçbir şeyi hatırlamamasına rağmen; bu iki Eve’i de oldukça iyi tanır. Fakat onlar için Jane sürpriz olmuştur. Filmin sonlarına doğru doktor karakterleri geçmişle yüzleştirir ve White ile Black’in ölmesini sağlar. Geriye artık bir tek Jane kalır ve hafızasındaki tüm boşlukların yeri bir bir dolar. Yeni hayatına kızıyla ve hayatının aşkıyla mutlu bir başlangıç yapar.